Resim Havuzu

Film izlerken her insan biraz seçicidir ve her insan ayırt ettiği bu boş vakti dolu dolu geçirmek ister.  Bu kadar yoğun yaşanan bir hayatın içinde kendimize ayırdığımız vakit bizler için o kadar değerlidir ki bunu harcadığımız filmin de bir o kadar değerli olmasını isteriz. İşte tam da bu değere sahip, 2013 yılı İran yapımı “Resim Havuzu” filmiyle hem kendinize normal bir birey olarak dünyaya gelmemiş insanlara karşı bir farkındalık oluşturacak, hem de farklı bir kültüre sahip sinema filmi izleme zevkine doyacaksınız. Muhteşem bir yönetmenlik ve son derece güzel bir kurguya sahip bu filmi izleyerek kendinize güzel bir iyilik yapın.

Eğer drama tadında olan filmleri seviyorsanız bu film tam size göre… Ben izlerken oldukça fazla etkilendim. Film de kullanılan müzikler insanın yüreğine yüreğine dokunur cinsten. Hayata 1-0 mağlup başlayıp bu farkla yaşarken, normal bir çocuğa sahip olup bir de üstüne ona yetememek düşüncesi korkunç olmalı. Ancak bu güzel çift her şeye rağmen yetinmeyi bilerek ve daha fazlasını istemeyerek mutlu olma sanatında oldukça başarılı oluyorlar.

Karşıdan karşıya geçmek, resim yapmak, luna parka giderek buradaki oyuncaklara binmek ve hatta pizza yapmak ne kadar sıradan ise onlar için bunların her birinin sıra dışı olmasına şaşırmadan edemeyeceksiniz.

Hızlı bir tempoda hayatımızın geriye kalan günlerini tüketirken bu film sayesinde yaşadığınız dünyaya bambaşka bir pencereden bakarak ufkunuzun açıldığını ve genişlediğini fark edeceksiniz.

Herkes gibi normal bir insanı filmde canlandırmak her oyuncu için elbette çok zor olmayacaktır diye düşünüyorum. Ancak burada sergilenen oyunculuk o kadar gerçekçi ve doğal ki başrol oyuncularının gerçekten normal olmadığına inanabilirdim. Etkilendiğim filmleri düşündüğüm de hepsinin ortak noktası tabi ki hayatımda yaşadığım şeylere izlediğim filmlerde rastlamak olmuştur. Bu filmi izlerken bir an çocukluğum gözlerimin önünden çok klişe olacak ama adeta film şeridi gibi geçip gitti. O kadar içten ve gerçekçi bir film ki matematik dersinin zorluğundan şikâyet eden bir çocuğun, ödevlerini yapamaması ve annesinin okula gelmemesi için elinden geleni yapması eminim izleyenlere tanıdık gelecektir. Film de en etkilendiğim repliği söylemem gerekirse “ yalnız ağlarken başını dik tutup ağla” sözü olacaktır. Son derece anlamlı ve son derece manidar… Engelli bir babanın oğluna verebileceği en güzel nasihatti.

Ve son olarak filmin ilk dakikasından son dakikasına kadar duygusal bir yoğunluk yaşayacaksınız şimdiden kendinizi bu duygu seline kaptırmaya hazır olun, benden söylemesi 🙂

Özgee

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir