Sadakat, Emek, Altın ve Bakır

İran filmleri ile tanışmam “Altın ve Bakır” sayesinde oldu. Ne aradığımı, ne ile karşılaşacağımı bilmeden başladım izlemeye.

Film bitince hiç ummadığım kadar hayran kaldım. Filmden öte bir kitap gibiydi benim için. Özenle yazılmış, özümsenmesi gereken, altı çizilecek bir çok cümle barındıran muhteşem bir şaheserdi, ki bundan dolayıdır birden fazla seyretmişliğim.

Hiç bıkmadan defalarca izledim, her izleyişimde de bir parça daha işlendi yüreğime.

Küçük ve sıcak bir atmosfere sahip ev, ilim aşığı bir eş ve talebe, kendisini eşine evine çocuklarına adayan bir kadın, bu kadının çektiği sıkıntılar ve bunlara sabırla göğüs germesi..

Birbirlerine olan destekleri, şefkatli bakışları, aşkın, sevginin en saf haliyle duruşları beni en çok etkileyenlerdendi.

Yine kısacık bizleri sıkmayan, akışına bırakıp izleyebileceğimiz ve bence İran’ın gurur kaynağı olacak değerde bir film. Hiç tereddütsüz izlemenizi tavsiye ederim.

Filmin son 5 dakikası onun gerçek manasını karşılayacak öneme sahip, ki en sevdiğim cümlesidir : “Eğer okuduklarınız bizimkiyle aynıysa yırtıp atın kitaplarınızı..!
Çünkü aşk ilmi hiç bir kitapta yazmaz..”

Benginur

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir