Özgür Yol – 2012 – İran Filmi
Genç bir din adamı olan Salman, kısa bir süre sonra en yakın arkadaşı Murtaza’nın kız kardeşi Perisa ile dünya evine girecektir. Havza’da eğitim gören Salman, gelecekteki mesleğinin sorumluluğunun da bilincindedir. Ancak bir gün, hiç beklemediği bir olaya karışır. Murtaza’nın işlediği bir suçu bilen tek kişi olan Salman, bu yükün altında ezilir. Aklını mı dinlemelidir yoksa imanını mı? Aşkını kaybetmek uğruna doğruyu mu söylemelidir yoksa inkar mı etmelidir? Salman’ın bu konuyu uzun süre düşünmek istemesi işleri içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır.
Havza’da eğitim gören Salman ile Murtaza’nın çok eskiye dayanan bir dostluğu vardır. Murtaza’nın kız kardeşi Perisa ile Salman’ın düğün hazırlıkları neredeyse tamamlanmıştır ve çok kısa bir süre sonra dünyaevine gireceklerdir. Her şey, Salman’ın Perisa’yı okuluna ziyarete gittiği bir gün değişir. Yollarını motorla kesen Said, Perisa’yla evlenmek istediğini söyler ve tehditler savurur. Bununla da sınırlı kalmaz ve yanında getirdiği kezzabı Perisa’ya doğru atar. Perisa’yı korumaya çalışan Salman’ın kolu hafif şekilde yanar. Perisa, bu olayı abisi Murtaza’dan saklamaları gerektiğini yoksa Murtaza’nın başını belaya sokacağını söyleyerek Salman’ı ikna eder. Ancak Murtaza olayı öğrenmiştir ve onu durdurmak mümkün değildir. Salman, arkadaşını yalnız bırakmamak için Said’le konuşacağı gün onunla birlikte gider. Murtaza, Said’in iş yerine gider. Oradan Salman’ı da alarak apar topar çıkan Murtaza, ertesi gün ortadan kaybolur. Salman, Said’in evinin önünden geçerken taziye çadırını görür ve orada her şeyi anlar. Bu andan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Murtaza ve Salman, bu olaydan sonra garip davranmaya başlarlar. Çevrelerindeki herkes onlardan şüphelenir. Salman, bu olayı polise ve Said’in ailesine bildirmeyi bir sorumluluk olarak görmekte ancak hem arkadaşını hem Perisa’yı hem de ailesini zor duruma sokmak da istememektedir. Ne yaparsa yapsın sonucunda üzülen ve sevinen insanlar olacaktır. Bu konuyu Havza’da eğitim gördüğü yerdeki arkadaşlarına ve oradaki hocasına da üstü kapalı şekilde açar ancak tatmin edici bir cevap alamaz. Çünkü cevap Salman’ın içindedir. Aklı ve imanı aynı şeyi mi söylüyor yoksa ayrı şeyleri yapmasını mı söylüyor bir türlü bunun yanıtını bulamaz. Kafasını dağıtmak için bir işe girer ancak bu da işe yaramaz. Fırsat buldukça Said’in ailesinin yanına gitmeye de başlar. Tekerlekli sandalyeye mahkum erkek kardeşine yardımcı olur, kız kardeşine ve annesine de elinden geldiğince yardım etmeye çalışır. Bu sırada Murtaza’nın tarafında da işler iyi gitmemektedir. Bu olayı Salman ve Perisa için yaptığını savunan Murtaza’nın vicdanı da hiç rahat değildir. En sonunda Murtaza bileklerini kesip intihara kalkışınca Perisa olan biteni anlar. Salman da Murtaza’nın intihara kalkışma olayından sonra yapması gereken doğru hareketi görür. Önce Said’in ailesine, ardından polise olan biteni anlatır. Vicdanı hâlâ rahat değildir, Said’in annesinden de af diler. Ardından hastaneye gider. Perisa’yla evlenemeyeceğini söyler.
Salman, vicdanının sesini dinlemiş ve bir cinayeti aydınlatmıştır. Bu karar, onun gelecekteki hayatını da etkileyecek bir karar olmuştur. Hayatı bir anda altüst olmuş gibi görünse de belki de Salman, yaşamak istemediği bir hayattan kurtulmuş ve özgür seçimleriyle yaşayabileceği bir hayata doğru yol almaya başlamıştır…