Heiran 2009
Uzun bir aradan sonra tavsiye listemde bulunan bu alışılmış iran filmlerinden çok farklı olan Heiran’ı izledim ve çok çok beğendim.
Heiran Filminin Konusu:
İranlı üniversite öğrencisi Mahi ile Afganistan’dan İran’a kaçmış, kaçak işçi olan Heiran’ın birbirlerine gönüllerini kaptırmalarını anlatıyor film.
Öyle bir kaptırma ki kendilerini bile kaybediyorlar.
Gerçi kızın cesareti, başına buyrukluğu ve oğlana olan benim aklımın almayacağı derecedeki tutkusu olmasaydı, hayatları çok farklı ilerlerdi.
Hee iyi mi olurdu kötü mü bilemiyorum ama bence istediğini yaptığın şeylerle üzülmek, keşke yapsaydımın pişmanlıklarından iyidir.
Kız beni sorumsuzlukları ve bencilliğiyle bazen çok fazla gerdi.
Ağzına kürek vurup, kafasında kiremit kıracak kadar sinirlendirdi ama sonra dedeye baktim. İnsan sevdiğine kıyamıyormuş, demek ki ben kızı sevmedim.
Ama dediğim gibi, ne yapmak istemesini bilmesi karakterinin sağlam olduğunu gösterdi, ve tabi aşkın onu ne denli esir aldığını da unutmamak lazım.
Arka planda hikayesini filme eşlik ederek anlatırken kurduğu cümlelerse beni çok derin etkiledi.
“Küçük bir mektubun üzerine yazılmış büyük bir şehrin ismi”
Bu cümlenin anlamını beni ne tür anılara götürdüğünü anlatsam anlamazsınız.
Hiç siz, sevdiğinizden mektup getiren zarfın üzerindeki yazıyı sevdiniz mi?
Önce onu sevmeli sonrasında da bu cümleyi anlayabiliriz.
Filmin bir şirin anını da daha yazıp bitiriyorum.
Çift evde film izlemek için hazırlıklar yapar, ama baya bir heyecanla.
Ben de merak ettim ne izleyecekler acaba diye. Çıka çıka Kuch kuch hota hai filmi çıktı. Ben de bir böbürlenme bir sevinç, sanarsın ki filmi ben çektim.
Neyse diyorum ki iran filmlerinin masumiyetinden hoşlanıyorsanız kaçırmayın.
ahh Benim naif ve zarif yürekli Arzu Ablam ne güzel ne hoş şeyler yazıp hem güldürdün hem yüreğimi burktun iyiki okudum bu yazını 🙂