KÜP ŞEKER 2011
İran sineması severlere çok sade ve komşumuzun avlusunda çekilmis gibi duran, çok doğal ve temiz bir film getirdim.
İzlemediyseniz, izlemelisiniz.
Sadece bir küp şeker neler değistirebilir? Hiç düşündünüz mü?
Değiştiren o küp şeker midir ki?
Baştan sona bütün zıt kutupları bir evin içinde toplayan, her türlü duyguyu yaşatan çok enfes bir film.
Annesiyle yaşayan bir kızımızın Amerika’da yaşayan bir gençle olan evlilik hazırlıklarına dahil ediyor bizi film.
Bütün akrabalar, başta kızın evli ablaları olmak üzere ahşaptan kapılı o güzel eve doluşur.
Bacanakların değişik karakterli olmasından sebep biraz aralarında gerginlik olsa da, bacılar eğlenir eğlendirir.
Hele çocuklar! Meyve ağaçları, ufak havuzu, zıplayan kurbağalarla dolu evin avlusunda sanki bambaşka bir asrı yaşıyor gibiydiler.
Düğün evlerini, hazırlıklarını, kalabalık ailelerin bir araya gelişini seviyor ve özlüyorsanız o zaman filmi izlerken gözlerinizden kalpler fışkıracak.
Hele o beylerin maç izleme keyiflerine hayran kaldım.
Ama her insanın gölgesi olduğu gibi güzel şeyin de oluyor.
Aynı olay başımdan geçtiği için filme aşırı empati kurabildim.
Hey güzel Allahım, olmaz dediğin olur, gelmez dediğin gelir, bitmez dediğin hisler biter, senin izninle.
İşte bu filmde de öyle.
İran kültürünün bizimkine ne kadar yakın olduğunu da bir kez daha anladım, işimiz gücümüz yemek. Yedirelim içirelim derken ömür geçiyor.
Yani ki filmi durağan sansasyonelsiz şeylerden hoşlanan kişilere mutlaka tavsiye edip bir sonraki filmde buluşmak üzere gidiyorum.