Etiket arşivi: Senin Dünyanda Saat Kaç?

Senin Dünyanda Saat Kaç?

Anlık bir karar ile Fransa’dan Tahran’a dönen Guli kendi hayatına yabancılaştığını fark eder. Onu İran’a çağıran geçmişten gelen bir fotoğraf ve ufak bir nottur. Guli ülkesine döndüğünde onu şehrine bağlayan aile bireylerini çoktan kaybetmiştir fakat çocukluğu hala onu beklemektedir.

Ferhat, ilkokul yıllarından beri Guli’ye aşıktır. Öyle ki adam yarı meczup yarı akıllı olarak hayatına devam etmektedir. Ferhat’ın romantik hayalleri, beklentileri ve çocukluğundan biriktirdiği anıları vardır. Guli, hiç hatırlamadığı bu adamdan çocukluğunu dinler; yıllarca Paris’te yaşamış birisi için geçmişi, hayatı ve çocukluğu ile yüzleşmek hem cezbedici hem de korkutucudur. Guli hiç hatırlamadığı anılarını adeta bir hikaye gibi dinler. Tanımadığı biri tarafından kendisine dair her şeyin biliniyor olması Guli’yi rahatsız etmiş olsa da Ferhat’tan bir türlü uzaklaşamamaktadır. Aşkın meczup, sabırlı, masum ve çocuksu halleri ile birbir karşılaşma olanağı tanır Ferhat’ın alışıla gelmişin dışında kalan tavırları.

Guli, Paris’e gelen not ve fotoğrafın göndericisini aramakta ve hikayesini merak etmektedir. Fotoğrafın altından çıkan hikaye ile hem varoluşunu hem de aşkı yeniden sorgulamayı öğrenecektir. Ülkesine dönmesi ile beraber ailesinin izlerini, çocukluğunu ve kendini yeniden bulan Guli için Paris yavaş yavaş cazibesini yitirmektedir. Kimse tarafından tanınmadığı Fransa mı, 20 yıl sonra ani bir karar ile döndüğü, herkes tarafından tanındığı ve anılar ile karşılandığı İran mı; diye düşünmeye başlamıştır bile. 20 yıl boyunca yaşadıkları ve öncesinde olanları öğrenmesi ile karar vermek oldukça güçleşecektir. Guli, seneler sonra gerçekleştirdiği bu seyahatte başka bir Guli ve başka bir hayatla tanışacaktır. Daha önce hiç duymadığı fazlasıyla teslimiyetçi, romantik ve hatta delice bulacağı aşk hikayelerine tanıklık edecektir. Yönetmen Variş yağmurunun sesi ile izleyiciye filmin içinde duygusal geçişler vadediyor.

Senin Dünyanda Saat Kaç?” farklı coğrafyalarda yetişip başkalaşmış hayatların çocukluk evresinde atılan temeller ile özünde ayrışma ve birleşmelerini kendi üslubu ile usulca fısıldıyor. İran sinemasının başarılı örneklerinden birini izlemek, hayatın ve aşkın bambaşka algılarına tanıklık etmek için eşsiz bir örnek. “Bir başkasının gözünden kendini dinlemek keyifli mi yoksa ürkütücü mü?” karar izleyicinin.

myself

Senin Dünyanda Saat Kaç?

İran denince aklınıza gelebilecek çoğu önyargı içeren cümleleri bir kenara bırakın. Düşündüklerinizde haklı olmadığınızı anlayacağınız bir film anlatacağız. Safi Yezdanian’ın ilk uzun metrajlı filmi olan “Senin Dünyanda Saat Kaç?” adlı filmimizde İran’da çok sevilen ve bilinen bir ailenin kızı olan Leyla Hatemi (Gil-i Gül) gerçek hayattaki eşi olduğunu öğrendiğim Ali Musaffa (Ferhat) başrolleri paylaşıyor. Leyla Hatemi’yi Oscar ödüllü “A Separation” filminden de hatırlayanlar olacaktır.

Filmde Güli 20 sene sonra ülkesine gelmeye karar veriyor. Onunla ilk Tahran Havaalanında telefonla konuşurken karşılaşıyoruz. Paris’te ressamlık yaptığı hayatını nedensizce bırakıp ülkesine tatile gelmeye karar vermiş. Annesi öldüğünde bile gelmeyi tercih etmediği memleketine bir anda geldiği için mahallelinin ilgisini çekiyor tabi. En çok da Ferhat’ın. Aslında Ferhat zaten hiç unutmamış Güli’yi. Ferhat Güli’nin hayatıyla ilgili her detayı biliyor, her ayrıntı hakkında yorum yapıyor, eski arkadaşlarını ve onlara ne olduklarını anlatıyor, ölen annesi hakkında bile bilgi sahibi. Bu durum Güli’nin korkmasına sebep oluyor çünkü Ferhat ile hiç tanışmamış. Ferhat’ın anlattıkları memleketinden kopan, annesinin cenazesine gelmeyen, arkadaşlarını pek de hatırlamayan kendine yabancılaşmış Güli’nin hayatını ve anılarını sorgulamasına sebep oluyor.

“Kalp kırmak bir sanatsa eğer, sesi ayarsız bir kaz gazel okur” Güli kendi geçmişini ararken tartıcının söyledikleri takılır bir yerlere. Belki cenazesine neden gitmediğini bilmediğimiz annesini düşünür. Güli eski evinin etrafında gezerken sürekli her köşeden bir anı çıkar. Bazen Ferhat’ın anılarına da denk geldiğimiz olur. Güli’nin annesi Havva ile olanları görürüz. Ferhat bazen Fransız usülü peynir hazırlıyordur, Havva Hanım Güli gibi kahvaltı edebilsin diye bazen bir Boş çorbası yapıyordur. Ferhat bu arada çocuklara Fransızca öğreten bir öğretmendir bir yandan da çercevecidir. Gençlik fotoğrafını çerçeveletip şehrin sokaklarını bir de onunla gezmek isteyen Necdi Bey beni çok etkiledi, arkada çalan müzikle kendimi bir anda Çağan Irmak filmlerinden birindeymişim gibi hissettim.

Müzik severleri de eli boş çevirmeyecek bir film. Christophe Rızai tarafından yapılan açılış müziği Güli Can tavsiyemizdir. Kulaklarınıza çok aşina gelen melodiler duyarsanız şaşırmayın.

Kara gözler..
Derin gözler..
Tüm sırlarımı bilen gözler..
Gelmemi bekleyen gözler..

 

Senin Dünyanda Saat Kaç?

Senin Dünyanda Saat Kaç?” (2014) Leyla Hatemi ve Ali Mussafa’nın başrollerini paylaştığı hem Fransızca hem de Farsça çekilmiş, Safi Yazdanian’ın yönetmenliğinde 1 saat 36 dakikalık film, bir aşk hikayesini konu almakta.

Bir anda karar alıp İran’a dönen Gil-i Gül İbtihac, ona aşık olan Ferhat’la sürekli karşılaşmaya başlarB Biraz yavaş ilerleyen ve insanın kafasını karıştıran bu filmde oldukça zarif ve nazik bir aşk hikayesi işleniyor insanın içini ısıtıyor ve imrendiriyor.

Kadının karşısına çıkan Ferhat, Güli hakkında her şeyi ezbere bilmektedir neredeyse, bundan haberi olmayan Güli durumu pek anlayamaz. Tuhaf olan kısmı ise eskiden bir şeyler yaşamış olabileceği birini hiç hatırlamamasıdır. Ancak oldukça zararsız bir aşk besleyen Ferhat aşkı için çabalamaktadır.

Bu filmin en ilgi çekici kısmı ise başroldeki oyuncuların gerçek hayatta evli olmaları.

İzleyenlerin de dediği gibi kesinlikle izlenmeli bir film mi? Şöyle ki eğer yavaş ilerlemeyen bir film istiyorsanız pek size göre değil fakat zarif bir aşk hikayesi ve felsefe dolu bir film istiyorsanız tam sizlere göre bir film. Kesinlikle öneriyorum.

Senin Dünyanda Saat Kaç?

Geçmiş ve gelecek arasında gidiş gelişlerle dolu bir aşk filmi. Senin Dünyada Saat Kaç?

2014 yapımı Fransızca ve Farsça dillerinde çekilmiş olan İran Filmi; Senin Dünyada Saat Kaç? Filminin samimi ve içten duygular içermesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi hiç şüphesiz başrolleri İranlı meşhur oyuncu Ali Musaffa ile eşi Leyla Matemi’nin oynaması olmuştur. Bu iki oyuncunun gerçek hayatta karı koca olması filme inanılmaz duygular kazandırmıştır.

Felsefi ve Romantik olan bu film de Guli 20 yıl sonra Fransa’dan memleketine döner. Ve yıllardır kendisine âşık olan ancak bunu hiç belli edememiş “Divane Ferhat” ile tanışır. Film bu noktadan sonra Ferhat’ın Guli’ye her şekilde sevgisini belli etmeye çalışması ile devam eder. İlginç tavırları sempatik hareketleri ile Guli’nin dikkatini çekmeyi başaran Ferhat çocuklukta aynı sınıfta okuduğu Guli’ye dair tüm anıları biriktirmiştir. Guli’ye ait bütün eşyaları 20 yıl sonra Guli’ye gösterdiğinde Guli’ye gerçekten de deli gibi aşık olduğunu ispatlamıştır.

Gerçek aşkın tene dokunmak olmadığı saf kalp ile sevmenin mümkün olduğunu gösteren bir İran filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyoruz.

İyi Seyirler Dileğiyle…

bilgiliyazar

Senin Dünyanda Saat Kaç?

Umut veren İran sinemasından duygusal bir film daha; Senin Dünyanda Saat Kaç? İlham veren oyunculardan farklı bir aşk hikayesi. Tek gecelik aşkların yaşandığı günümüze tezat masum bir anlatım.

Kökleri İran’da olan genç güzel bir kadının eve dönüş hikayesini duygusal bir çerçeveden izliyoruz. Kahramanımız Güli annesi Havva’nın ölümüyle yaşadığı Paris’ten kaybettiği ailesinin evine İran’a döner. Döner dönmez eski bir çocukluk arkadaşı tarafından karşılanır, Ferhat. Ferhat; yarı deli, yarı sanatçı ruhu, sevgi dolu bakışları ve hayatı sorgulatan sorularıyla Güli’nin kafasını karıştıracaktır. Oysa Güli’nin Paris’te Antoine adında bir erkek arkadaşı vardır.

Ferhat aslen çerçevecilik yaptığı halde dükkanı yağlı boya tuvallerle doludur. Felsefe ve sanat ruhuna işlemiştir. Aynı zamanda Fransızca dersler vermektedir. Entellektüel açıdan tam donanımlı deli Ferhat, Güli’nin sevdiği şarkıyı yıllar geçmesine rağmen unutmaz ve her fırsat bulduğunda bu şarkıyı Güli’ye fısıldar. “Kara gözler… Derin gözler… Gelmemi bekleyen gözler… Tüm sırlarımı bilen gözler…”

Ferhat, Güli’ye yıllardan beri aşıktır ve Güli yokken Güli’nin annesi Havva ile bolca vakit geçirir, Güli’nin sevdiği sevmediği her şeyi öğrenir. Çocukluklarından beri tanıştıkları için Ferhat, Güli’yi gözlemlemiş, hafızasına sevdiği şeyleri yazmış, onun farklı ve özel olduğunu hissetmiştir. Kışın sobanın üzerinde yanan portakal kabuğu kokusunu Güli küçükken çok sevdiğini söylemiştir ve bir sahnede küçük Ferhat okul teneffüsünde portakal kabuklarını sobanın üzerinde kurutur, o tam bir romantiktir.

Ferhat’ın tüm hayalleri Güli’ye doğrudur. Filmde tüm bunları küçük detaylarla vermeleri izleyici filme bağlamakta Ferhat’ın hayallerinin canlandırıldığı sahneler tatlı bir dokunuş hissi yaratmaktadır. Ferhat’ın sakladığı bavuldan çıkanlar Güli’yi çok şaşırtacaktır. Aynı zamanda Güli annesi hakkında bilmediği tüm sırları yavaş yavaş öğrenecektir.

Film İran’ın kuzeybatısında Gilan Eyaleti’nin yönetim merkezi Reşt’te geçmektedir. Reşt Hazar Denizi kıyısında önemli bir ticaret ve turizm merkezidir. Dolayısıyla filmde mekan olarak bol ağaçlı, deniz ve martıların olduğu güzel bir şehri de tanımış oluyoruz. Filmi izlerken doğunun mistik gizemli yanını, kültürel ögelerini de görmek mümkün. Balık pazarı, renk renk baharatlar, oymalı dolaplar, dantellerle örtülü mobilyalar aslen doğudan biraz da kendimizden bulabileceğimiz küçük detaylar.

Sahnelerde kullanılan müzikler sahnelere tam anlamıyla oturmuş, sahnelerde geçişi sağlamakta oldukça başarılı. Hem hüznü hem neşeyi müziklerle birlikte daha iyi hissediyoruz. İran’ın sanata verdiği değeri filmin her detayında gözlemlemek mümkün. Filmde İranlı başarılı, üniversite mezunu gençlerin neden Avrupa’ya gittikleriyle ilgili konuşmalara rastlıyoruz ve hak veriyoruz.

İran’ın kültürünü, adetlerini, geleneklerini öğrenmek isteyenler için güzel bir film. Filmin zaman zaman geçmişe gidip bazı olayları açıklaması filme farklı bir nostalji katıyor. Filmin adı neden “Senin Dünyanda Saat Kaç?” bunu küçük sürprizlerle filmin sonlarına doğru anlıyoruz. Samimi oyunculuklarını ortaya koyan Leyla Hatemi ve Ali Musaffa’dan gerçekten izlenmeye değer bir film.

Ceren Kurt

Senin Dünyanda Saat Kaç?

2014 de vizyona giren ve sinemaya yeni bir boyut kazandıran “Senin Dünyanda Saat Kaç?” filmi doksan beş dakika boyunca izleyicisi üzerinde bir iz bırakan İran filmidir.

İranlı yönetmen Safi Yezdaniyan’ın kaleme aldığı ve bu sahneye çıkışını yönettiği filmde çok uzun bir süreden sonra hüzünlü bir kadın Paris’ten vatanına dönmektedir ve pek fazla tanımadığı ama kendisi hakkında her şeyi çok iyi bir şekilde bilen bir adamla tanışır.

Başrollerini meşhur İranlı oyuncu olan ve sürekli kendini yenilemeyi başaran Ali Musaffa ve Eşi olan Leyla Hatemi Hanımefendi’nin üstesinden geldiği bu film ile İran’ın temsil edildiği filmler listesinin başlarında gelmektedir.

İzleyicisini tekrar sinemaya ve film kanallarına yenikaynak.com ile kendini tıpkı bir roman gibi tekrar tekrar izlettirmektedir.

Senin Dünyanda Saat Kaç?

“Kara gözler, derin gözler, gelmemi bekleyen gözler, tüm sırlarımı bilen gözler”

Senin Dünyanda Saat Kaç? naif bir bekleyişin hikayesi. İranlı yönetmen Safi Yezdanian’ın yazıp yönettiği filmin baş rol oyuncuları; Leila Hatemi, Ali Musaffa ve Zehra Hatemi. Bir belgesel yönetmeni olan Safi Yezdanian’ın ilk uzun metrajlı filmi olan Senin Dünyanda Saat Kaç? ünlü yönetmen Ali Hatemi’nin kızı, damadı ve eşinin birlikte yer alması ile dikkat çekiyor. Geçmiş (The Past) filmindeki oyunculuğuyla ses getiren Ali Musaffa bu filmde Ferhat karakterini canlandırırken; 2011’de en iyi yabancı film kategorisinde Oscar ödülü alan Bir Ayrılık (A Seperation) filminin baş rol oyuncusu olan Leila Hatemi, Güli karakterini canlandırmaktadır. Şiirsel bir anlatımla anıların ve eşyaların gücünü işleyen film; Safi Yezdanian’ın belgesel alışkanlıklarından olsa gerek ki sinematografik açıdan İran sinemasının içinde farklı bir tada sahip.

Platonik bir aşkın ve sabırla bekleyişin anlatıldığı film Paris’te yaşayan İranlı ressam Guli’nin, uzun zaman sonra sebebini anlayamadığı anlık bir sürüklenişle memleketi İran’ın Reşt şehrine dönmesiyle başlar. Havaalanından çıkar çıkmaz tanımadığı ancak kendisini tanıdığını hissettiren bir adamın yol göstermesi ile şakınlığa kapılan Güli, çocukluğunu geçirdiği evine gelir. Ailesinden en son annesinin beş yıl önce vefat etmiş olduğu ve ne kadar kalacağı belirsiz olan o ev için bakım yaptırmaya başlar. Aslında tüm bunlar; Guli, ailesi ile olan anılarını hatırlamak istediği içindir. Zira yaşlı bir tanıdığın ve daha bir çok kişinin annesinin cenazesine neden gelmediği hakkındaki sorusu Guli’nin açık bir şekilde cevap vermemiş olmasına rağmen bir suçluluk ve geç kalmışlık hissiyle İran’a sürüklendiği izlenimini verir.

Havaalanındaki karşılamadan sonra gizemli adam Ferhat’ın kendini hatırlatma çabaları başlar. Ferhat, ona telefonda mırıldandığı, sokak çalgıcısına çaldırdığı bir şarkının tınısında, bir fotoğrafta Guli’ye çocuklukta kendisini ona aşık eden saflığı hatırlatmak ister. Guli hakkında bu kadar çok şey bilmesinin sebebi ise filmdeki flashbacklerde anlaşılmaktadır. Guli’nin yokluğunda annesiyle ilgilenir, Havva Hanım’ın kızına olan özlemini dindirmeye çalışır ve Guli’ye ait her şeye kıymet verir.

Guli’nin küçük bir çocukken öğretmenin “kış mevsimi ile alakalı en çok neyi seviyorsunuz?” sorusuna bütün çocukların oyun, eğlence, tatil cevaplarından farklı olarak “kışın yanan sobanın üzerindeki portakal kabukları” olduğunu söylemesi Ferhat’ın onun ruhunun inceliğini farkedip onu sevmesine neden olur. Küçük Ferhat’ın aşkı ise okulun sobasının üzerine koymak için portakal getirecek ve fen bilgisi derslerinde öğrendiklerinden yola çıkarak buharlaşıp kar bulutları oluşturmaları için bahçeye kapların içinde su dolduracak kadar yoğun ve zariftir.

İnsanı aşk üzerine daha sofistike düşünmeye yavaşça çekerek, imgelem zenginliği ile eşyanın tinselliğini bariz bir şekilde öne çıkaran “Doğu” aşklarını hatırlatan bu romantik film muhakkak izlenmeli.

“Kendi sesi, benim ismim, Guli’nin dilinde..” Ferhat

Ayşe Erçetin Erkoç

Senin Dünyanda Saat Kaç?

Senin Dünyanda Saat Kaç? (2014)

“Kara gözler, derin gözler
Gelmemi bekleyen gözler
Tüm sırlarımı bilen gözler”

Bir satırı eksik başlar şarkı. Gil-i Gül’ün hatırlayamadığı o cümle artık tek bir kişinin kalbinde saklıdır: Deli Ferit’in. Ferit, çocukluğundan itibaren her anını gözlediği Gil-i Gül’ün yanında olmak için her şeyi yapar. Kimi zaman bulut olup da yağmur yağsın diye su kaplarını doldurur, bekler. Kimi zaman geçmişe dair anıları saklayarak Gül’ün annesinin arkadaşı olur.

Gil-i Gül’ün balık almak için uğradığı Pazar yerinde Ferit’i gördüğü zaman söyledikleri tüm bunları doğrular nitelikte: “Koruyucu meleğim burada olduğumu biliyor mu?”

Gil-i Gül Fransa’dan memleketi İran’a kendisinin de bilmediğimi bir sebeple kısa bir süre için döner ve Deli Ferit’le daha ülkeye adımını atar atmaz karşılaşır. O Ferit’i hatırlamaz ama Ferit onu adeta bir şiir gibi ezberlemiştir. Gül’ün annesi kısa bir süre önce vefat eder ve kızının geldiğini göremez. Bu yüzden midir bilinmez, Ferit’le aralarında ilginç bir arkadaşlık bağı kurulur. Ferit aşkın bekleyen halidir, vazgeçmeyen hali. Kendisi de öyle der: “Beklerim işte, başka ne yapabilirim ki?”

Gül ve Ferit arasında yaşananlar bir tarafın hatırlama çabalarıyla, diğer tarafın ise hatırlatma çabalarıyla devam eder.

Film 2014 yapımı ve 101 dakikadan oluşuyor. Başrolleri Leyla Hatemi ve Ali Musaffa paylaşıyor. İkili aynı zamanda gerçek hayatta da evli. Hatemi 2011’de yardımcı karakter rolünde olduğu “Bir Ayrılık” adlı filmle 61. Berlin Film Festivalinde “En İyi Kadın Oyuncu Gümüş Ayı” ödülünü kazandı.

Ali Musaffa 2013’te Oscar ödüllü yönetmen Asğar Ferhadi’nin ilk yabancı dilde çekilmiş “Le Passe” (Geçmiş) adlı filminde rol aldı ve Mayıs 2013’te Cannes Film Festivali’ndeki prömiyere katıldı. Ardından da son olarak “Senin Dünyanda Saat Kaç?” adlı Safi Yazdanian’ın yönetmenliğindeki filmde eşiyle beraber oynadı.

Gerçek hayatta evli olan oyuncuların samimiyetinin yansıdığı duygusal ve oldukça zarif bir film sizleri bekliyor. Peki filmde tam olarak neler oluyor?

Aslında zaman içerisinde azalmak yerine gittikçe güçlenen bir aşkın hikayesi anlatılıyor. Tek taraflı, bazen karşısındakini korkutan bazen de meraklandıran Ferit’in yıllarca içinde büyüttüğü aşk. Tek bir şarkıyla geçmişe dönülüyor ya da eski model bir arabayla bugünde yolculuk yapılıyor. Ve filmin en başında bir cümle kuruluyor, Ferit’in anıları kadar karışık bir cümle:

“Kalp kırmak bir sanatsa eğer,
Sesi ayarsız bir kaz gazel okur.”

Merve Eren

Senin Dünyanda Saat Kaç?

“İlginç bir adam, Havva’cığım.”

“Evet, ilginç. 40 yaşında diğerlerinden farklı olmak ilginç. 20 yaşında zaten herkes şairdir.”

Safi Yezdeniyan’ın 2014 yılında kendi kaleminden beyaz perdeye aktardığı filmin başrollerinde Leyla Hatemi ve Ali Musaffa yer alıyor. İçinde uzak bir aşkın detaylarının işlendiği film izleyiciyi tatlı tatlı gülümsetirken bir anda çocukluğun saf hatıralarıyla hafifçe hüzünlendirebiliyor. Oyunculukların doğallıklarıyla hikayeyi daha da güçlendiren film 95 dakika.

Güli Fransa’dan yıllardır ayrı kaldığı ülkesi İran’a dönmeye karar verir. Havaalanında kendisinin tanımadığı ama O’nu çok iyi tanıyan biri (Ferhat) tarafından karşılanır. Güli mahallesine döndüğünde çok da sıcak karşılanmaz. Havaalanında karşılaştığı yabancının ise ilkokuldan beri ona aşık olup söyleyemeyen Ferhat olduğunu öğrenir. Ferhat, ilerlemiş yaşına rağmen evlenmemiş ve kalbinde Güli’nin aşkını gün geçtikçe daha da büyütmüştür. Hatta mahallede adı “Divane”ye çıkmıştır. Komşuların meraklı sorularından ve Ferhat’ın kendisine takıntısından bunalan Güli zor günler geçirirken hayat akmaya devam eder.

“Senin bilmediğin ama senin hakkında her şeyi bilen biriyle tanışmak çok zor.”

Bilenle bilmeyen, geçmişle günümüz, hayalle gerçek arasında geçen filmin kırılma noktalarından biri Güli’ye trafik ışıklarında el sallayan Mihriban Beydir. Güli, bu sessiz el sallayışla adeta şehrine tekrar kabul edilir.

Çocukluk hatıralarıyla dolu bir valiz, buhar öyküsü, Güli’yi kaybetme kabusları, kar yağarken sobanın üzerine konan portakal kabuğu kokusunun ortasında hep çocuk kalmış bir adamın, bir Divane’nin aşkı. İzleyiciyi sessiz, yağmurlu, gri Reşt sokaklarında 40 yaşında şair etmeye niyetlenmiş, müzikleriyle de oldukça doyurucu bir film “Senin Dünyanda Saat Kaç?“.

Gamze Gülmez

Çerçeveli Hatıralar

Yaşanılan duygular önemsemenin ötesine geçerse anılarda bizimle birlikte zaman yolculuğumuza eşlik ederler. Yılların izlerini yanımızda götürmenin ağırlığını üzerimizde hissetmiyorsak, bu aşkın gücündendir.

Kimilerine üzüntü veren hatıralar kimilerineyse yaşamda var olma amacı veriyor. İlk zamanlarda anılar ve umutlarla birleşen yolculuğumuzda, belli bir zaman sonra umutlarımızı bir kenara bırakıp ileriye doğru yürüyoruz. Yıllar bizlere bir şeyleri geride bırakmamız gerektiğini anlatmaya çalışsa da, umutlarımızın tekrar yeşerme olasılığına kaptırıyoruz kendimizi.

Senin Dünyanda Saat Kaç, 2014 yapımı bir film. Konusunu, kabaca bir aşk hikayesi oluşturuyor. Güli 20 yıl sonra Fransa’dan memleketi Reşt’e döner. Eski sevgilisi olan Ferhat onu karşılar ama Güli onu hiç hatırlamamaktadır.

Fransızca ve farsça dillerinin harmanlanmış, eski bir aşk acısının intikam duygusuyla kirletilmediği bir hikaye.

20 yıl kadar doğduğu şehirden uzakta yaşayan Güli, sebebini bilmeden döndüğü şehrinde geç kalmışlığın acılarını ve merakını gidermeye çalışmaktadır.

Yıllarca fotoğrafları çevreleyip onlara hayat veren Ferhat, Güli’nin unuttuklarını hatırlatmaya çalışır. Kendisinin bile hatırlamakta güçlük çektiği anılarını, tüm detaylarıyla Güli’ye hatırlatma çabası, onu korkutmaya yetecektir.

Filmdeki oyuncuların, sinemanın babası sayılan merhum yönetmen Ali Hatemi’nin eşi, kızı ve damadı olması, üstelik başroldeki çiftin gerçek hayatta evli olmalarını, film sonrasında öğrenince, taşlarda tamamen yerlerine oturdu.

Geç kalmışlığın, hatıraların ve geçmişe yolculuğun, felsefe ve romantizm ile yoğurulduğu filmde, olaylar hem bizi şaşırtacak hem de içimize dokunacak cinsten. Kulağımda çalan o şarkı eşliğinde, portakal kokusunu hala alabiliyorum… Yılların biriktirdiği tozsa hala gözümde… Bu filmle birlikte geç kalmış sevgilere ortak olacaksınız.

etkinliksever