İpek Yolu adlı bu güzel İran filmi akıcı senaryosu, İranlı oyuncuların abartısız oyunculukları ve göz alıcı mekânları ile İran sinemasını bir adım öne taşıyan filmlerden biri. Film 11. yüzyılda Siraf’tan Çin’e uzanan yolculukta Şiraz medresesinde öğrenci olan Şazan bin Yusuf’un başından geçen maceraları anlatmaktadır.
Genel olarak filmdeki olayların akışını özetleyecek olursak:
Çevresinde sevilen ve güvenilir biri olan Şazan, Siraf’ın en büyük denizcisi olan Süleyman Reis’in yanına verilir. Yolculukta ona refakat etmesi ve yolculukta başından geçen herşeyi, rotaları, mürettebatı, gidilen medeniyetleri ve bu medeniyetlerdeki insanların gelenek ve göreneklerini yazması istenir.
Süleyman Reis Çin’e yolculuk edip Siraf ve Roma’da çokça rağbet gören ipek kumaşları ülkesine getirmek ve ticareti büyük anlamda yaparak Çin ile bir anlaşma imzalamak ister. Bunun için kendi gemisi dışında bir gemi daha talep eder. İkinci geminin kaptanı olarak da İdris Reis görevlendirilir. İdris Reis Süleyman Reis’e itaat yemini etse de, bu kararına yolculuk başladıktan sonra sadık kalmaz. İkinci kaptanı ile yanlış kararlar vererek zalimce bir tavır sergiler.
Yolculuk başlamadan önce bir kadın köle için köle pazarına gider ve orada bir emirzade olan Mahura’yı satın alır. Mahura asilliğin verdiği bir duruşla köle olmayı reddeder ve kendisine dokunulmayacağına dair söz alır.
Yolculuk sırasında terkedilen gemilerden yağmaladığı mallar yüzünden gemiyi ağırlaştıran İdris Reis korsan baskınıyla ölür. Yerine Şazan kaptan olarak tayin edilir ama bu durum İdris Reis’in ikinci kaptanının pek hoşuna gitmez.
Yolculuk Maldivler’e devam eder. Bin adadan oluşan Maldivler bir kadın sultan tarafından yönetilmektedir. Misafirperver ve kibar karşılamaları ile Perslerle olan dostukları pekişir.
Mahura gemide kalmak istediğinden, Şazan ile rızasıyla evlendirilir ve düğünleri Maldivler’de yapılır. Yolculuk tekrar başlar ve bu sefer fırtına sebebi ile gemi hasar görür; tüm tatlı suları zayi olur.
Mürettebat susuzluktan ölmek üzereyken kara görünür. Lakin bu gelinen yer pek de dost olmayan bir kabilenin topraklarıdır. Burada esir düşerler. İdris Reis’in yaveri burada yaptığı hainlikler sebebiyle öldürülür. Şazan ve Süleyman Reis ise yapılan bir planla kaçmayı başarırlar. Süleyman Reis ağır yaralanır. Sonunda Çin’e varılır ve orada dostane bir şekilde karşılanırlar. Süleyman Reis iyileşir. Çin ile ticaret anlaşması yapılır.
İran sineması olarak masalsı bir doku ile işlenen İpek Yolu filmi izleyicileri gerek mimarisi, gerekse senaryosuyla büyülüyor. Fantastik mekânlar ve değişik medeniyetlerin görselliği izleyiciye o yerlere gitmiş hissi veriyor.
Gülen Adam