Kategori arşivi: Simge

Meryem Oğlu

Meryem Oğlu (1998) adlı İran filmi, Müslüman bir sütçü ve aynı zamanda müezzin olan Rahman ile Hristiyan yaşlı keşişin arkadaş olmaları ve Müslüman genç Rahman’ın, keşişin son dileğini yerine getirmek için verdiği çabayı seyirciye sunuyor. 1998 yapımı olan film çekim kalitesi açısından incelendiğinde ve çekildiği zaman koşulları değerlendirildiğinde başarılı olmasının yanı sıra konusu açısından da oldukça mesaj içeren bir kurguya sahip.

İnsanların arasında din ayrımı olmaması gerektiğini, her dinden kişinin nasıl yardımlaşabileceğini ve arkadaş olabileceğini gözler önüne süren senaryo, herkesin sıkılmadan, keyifle izleyebileceği bir akıcılıkla aktarılmış. Dinler ne olursa olsun Allah’ın tek olduğu olgusu üzerinde durulan filmde, Allah’ın evinin Mekke’de, kilisede yani inançlarla özdeşleşen yerde olduğu vurgulanmış.

Meryem Oğlu, her yaştan insanın izlemesi gereken bir film.

Kolay Gelsin

Filmde; İran halkının yabancılara karşı sergiledikleri tavır ve kendini beğenmişleri pek sevmemeleri üzerinde duruluyor. Özellikle, onlar için Farsça’nın ne kadar önemli olduğu gözler önüne seriliyor.

Garsonun yabancılarla İngilizce konuştuğu için şefi tarafından defalarca uyarılması dikkat çekici unsurlar arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra; Maria’nın İranlı olmasına rağmen anavatanı hakkında abartılı şekilde ön yargılı davranması film boyunca insanda merak uyandırıyor. Bu durum; filmin akıcılığına büyük katkı sağlıyor.

Turist çiftin yolculuğunu organize eden ve turist rehberliğine özenen garson filmin en renkli karakteri denilebilir. Yabancılara ayrı ilgi duyan ve İngilizce konuşma becerisine sahip olan Murtaza filme renk katıyor. Tüm olay örgüsü onun etrafında dönüyor.

Yolculuğun başında turistlerin dilinden anlamayan ve sadece para için onlara şoförlük yapmayı kabul eden İranlı genç filmin sonunda oldukça farklı davranışlar sergiliyor. Bu davranışlardan turistlerin aslında kötü insanlar olmadığını düşündüğü kanısına varabiliriz.

Kelut yolculuğunda isteksiz olan bir diğer kişi ise Maria yani Meryem. Doğduğu topraklarda olmaktan rahatsızlık duyan kadın filmin sonunda bu durumdan oldukça keyif almaya başlıyor. Bunun yanı sıra; turist çift arasında filmin başından beri süre gelen tartışma ortamı da son buluyor. Aslında birbirlerini ne kadar sevdiklerini anlıyorlar.

Turist çift, Kelut macerası boyunca dillerinden anlamadıkları insanlarla vakit geçiriyor. Bu da iki insanın farklı dillerde de konuşsa bir şekilde orta yolu bulup anlaşabileceğini gösteriyor.

İki kadının (Maria ve İranlı Hekime hanım olarak bilinen karakter) çocuğunu kaybetmesi ve hissettikleri üzüntüleri de ne kadar farklı hayatlar yaşasak, farklı kültürlerde olsak ve hatta farklı dillerde konuşsak da aslında çok benzer hayatlar, olaylar yaşadığımızı yani birbirimize zannedildiği kadar yabancı olmadığımızı gösteriyor.

Ön yargılı ve ırkçılık derecesinde saplantılı düşüncelere sahip olan kişilerin “Kolay Gelsin” filmini izleyerek düşüncelerini gözden geçirmeleri insanlık açısından büyük önem taşıyor.

Simge