Kategori arşivi: Panik Atak

İRAN YETİMHANESİ

Birinci Dünya Savaşı’nın o çetin şartlarında İngilizlerin işgaline uğrayan İran toplumunun direnişini konu edinen tarihi bir film. Savaşta açılan İran cephesi tüm gerçekliğiyle en iyi şekilde yansıtılmış, filmi izlerken sanki o cepheyi yaşıyormuş gibi hissedeceksiniz. Bu cephede verilen mücadele ve sergilenen kahramanlıklar izleyenleri derinden etkiletecektir.

Birinci Dünya Savaşı’nda İran’ın kuzeyindeki Bakü topraklarını almak için önce İran topraklarını işgal eden İngiltere, emperyalist emellerine ulaşabilmek için İran’da büyük bir kıtlık olmasına sebebiyet verdi ve yaşanan kıtlık ve bununla beraber ortaya çıkan Veba hastalığı sonrası 18 milyon nüfuslu İran’da 9 milyondan fazla insan hayatını kaybetti.

İran Yetimhanesi” batılı emperyalistlerin işgal faaliyetlerini tüm yönleriyle perdeye yansıtmayı başaran bir film. Kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan batılı devletler, sırf kendi istedikleri olsun diye türlü türlü oyunlar oynayarak Birinci Dünya Savaşı’nda sömürge faaliyetlerine girişmişlerdi. Bunun en bariz örneklerinden biri de İran’da yaşandı.

İran Yetimhanesi” filminin giriş sahnesinden de anlaşılıyor ki filmi anlatan ve bu filmin çekilmesi için gerekli bilgileri sağlayan kişi Cengelilerin lideri Mirza Küçük Han’ın yakın arkadaşı Cengeli Salar Han’ın kızıdır. İngilizler İngiliz komutan Danstrevin emriyle Mirza Küçük Han’ın yakın arkadaşı Salar Han’ı canlı bir şekilde ele geçirmek ister. İran’ın kuzey ormanlarında canlı olarak ele geçirilen Salar Han, kendi gayretleri sonucu kaçar ve babasının kurduğu “İran Yetimhanesi”ne gelir. Yetimhanenin amacı öksüz çocukları korumak, onların İngilizler tarafından alınıp gizli ajan yapılarak İran’a karşı gelmelerini engellemektir. Babasının ölümünden sonra yetimhaneden sorumlu olan Salar Han, yetim çocuklar elinden geleni yapıyordu. Fakat İngilizlerin kirli oyunları yüzünden hazırlanan yemeklerde kullanılan malzemeler tükeniyor ve zamanla kıtlık başlıyor. Başka yerlerden alınan malzemelere ise yollarda İngilizler el koyuyor. Gün geçtikçe sadece yetimhanede değil İran’ın her yerinde kıtlık baş gösteriyordu.

Kıtlık silahı yetimhane çocuklarını nişan almıştı. İngilizlerin eli İran’ın her kesimine uzanmaktaydı. İran’ı karıştırıp savaşmalarını engellemek istiyorlardı. Ülke çapında korkunç bir kıtlık oluşmuştu. Bu durum insanların canına tak etmişti. Bir parça ekmek için saatlerce fırınların önünde bekliyorlardı ve çıkan ekmekler için birbirlerini vuruyorlardı.

Bu durumlara dayanamayan Salar Han kıtlığı ve vebayı engellemek için İngiliz ordusuna baskın düzenlemeyi ve onların elinde bulunan veba ilaçlarını almayı planlar. Zorlu kış şartlarına rağmen bir bölük arkadaşıyla engin tepelerde yola koyulur. İran halkı kıtlıktan ve vebadan kırılırken İngiliz ordusu ise keyifle vakit öldürüyordu. İran halkı kuzeye göçmeye başladı fakat İngilizler yollarını kesip halka zarar veriyordu. Salar han dahice bir planla İngiliz konvoyundaki ilaç arabasını çalıp ilacı halkın hastalıktan kurtulması için kullanır. İşler yoluna girmeye başlar ve mutfak malzemesi de tedarik edilir.

Bu duruma canı sıkılan İngilizler halka işkence yapmaya başlar. Yetimhaneye girerler Salar Han’ın izini ararlar. Çocukları korkutup kaçanları kurşuna dizerler. Yetimhanedeki herkesi kamyonlara bindirip Salar Han’ın peşine düşerler. Bunu öğrenen Salar Han, artık bu durumdan sıkılmıştır ve harekete geçer, çocuklar için yetimhane için İran için savaşmayı göze alır. Ve kısmen de olsa zafer kazanır.

İngilizlerin böl parçala yönet taktiği sonucu büyük bir kıtlık ve hastalık baş göstermişti. Bu kıtlık ve vebada 9 milyon İranlı hayatını kaybetti. Ama facianın sorumluları İngilizler olduğu için bir cinayet tarihten silinir ve faciayla ilgili kayda değer hiçbir şey yazılmaz. “İran Yetimhanesi” filmi bunları anlatmak için yönetmen Ebulkasım Talibi tarafından çekilmiştir.