Etiket arşivi: Son Bekar

YERYÜZÜNDEKİ SON BEKAR

AHERİN MÜCERRED / YERYÜZÜNDEKİ SON BEKAR – Film izlenimleri

İran sinemasında izlediğim ilk komedi filmiydi.

Evlilik, evde kalma, nasip, kısmet gibi gençler için büyük sıkıntı olan konuların komedi olarak işlenmesiyle izleyiciye ters köşe yapılmak istenmiş gibiydi sanki.

Başrolümüz Veli’nin ise 43 defa kız istemeye gitmiş ama her seferinde hüsranla sonuçlanmasına rağmen hâla moralini yüksek tutup, aradığı kişiyi bir gün bulacağı ümidini taşıması; 1,2 defa kız istemeye gidip de umduğu sonucu bulamayınca hayata küsen gençler için bir örneklik taşıyor .

Film evlilik konusunda güzel bir yere de temas da bulunmuş; o da şudur ki eğer bu konularda başarılı olamıyorsanız birilerinden yardım alın. Veli’nin tevafuk üzere PDR bölümünde hoca olan bir bayandan ve halasından yardım alması gibi. Aslına bakarsak bu yardımlardan sonra Veli hayat arkadaşı ile karşılaşıyor.

Veli’nin dürüstlüğüne de değinmeden geçemeyeceğim. Bana kalırsa Peri’nin ailesinin Veli’yi kabul etme ve sevme nedenleridir dürüstlük. Gerçek hayatta da öyle değil midir? Tek yalanla nice aileler yıkılmıyor mu?

Fazla spoiler vermeden son sahneye gelecek olursak Peri’nin babasının bıraktığı vasiyeti tüm netliği ile öğrenmesi yani Veli ile evlenmelerine gerek kalmamasına rağmen ona evet demesi Veli’yi sevdiğini göstermez mi?

“Aradığın şey aslında yakınında, sadece bakmasını bil ”

Selametle …

Bir Kalem Bir Dünya

Son Bekâr

Tam 43 kez bıkmadan usanmadan babasıyla kız istemeye giden ve hepsinden “hayır” cevabı alan Veli’nin hayatı artık öyle bir hal almıştı ki karşısına çıkan her kızın; müstakbel eşi olma ihtimalini düşünür. Babası İzzet Bey artık bu durumdan sıkılır ve Veli’nin bu girişimini tasdiklemez hale gelir. Çünkü çaldıkları her kapı suratlarına çarpılmış ve hiç kimse evlenmeye yanaşmamıştır; bu durum İzzet Bey’i üzmüştür, bir yandan da Veli’yi annesiz büyüttüğü için ondan da ayrılmak istememiş, ikilem arasında kalmıştır…

 

Oyuncular üstlenmiş oldukları karakterleri gerçekten başarıyla canlandırmışlar; filmi izlerken Veli karakterini gerçekten çok başarılı buldum, gerek Veli’nin dürüstlüğü, şaşkın halleri gerekse şanssızlıkları bu filmi izlenilir kılıyor.

 

Ama bir gün Veli şeytanın bacağını kırar; umutsuz bir şekilde cadde ortasında yürürken bir araba ona çarpar. Arabadaki ise Veli ile neredeyse aynı durumda olan Peri Hanım’dır. Peri Hanım’ın babasından kalan mirası alabilmesi için 30 yaşına girmiş ve evlenmiş olması gerekir. Ve mirası almak için daha önceleri evlenmek niyetiyle görüştüğü birkaç talibi olsa da ailesi olur vermez. Fakat bu sefer durum farklı olacaktır. Peri Hanım ve Veli daha sonraları görüşecek anlaşmalı evlilik diye başlayan serüven sevgiye dönüşecektir. Ne Peri ne de Veli başlangıçta bu durumun farkında değildir…

 

Film tesadüfen karşılaşan ve aslında önce düşman olan iki kişinin evlilikle sonuçlanan hayatlarını konu alıyor; klişe bir film gibi gözükse de, bu filmi sıradanlıktan çekip çıkartan senarist ve yönetmenin başarısıdır elbette.

 

Sizce bir insan içinden nasıl geliyorsa öyle davrandığı için ahmak sayılabilir mi? Doğallık, peki bu nasıl bir şey? İşte bu sorunuzun cevabını alacaksınız. Evliliğin, esasında dürüstlük üzerine kurulması gerektiği gerçeğini gözler önüne seriyor bu film. Sahtecilikten uzak, ruhların çırılçıplak birbirine kavuşması gerekir ki o zaman da aşk olur. Günlük hayatımızda da böyle değil midir zaten? Biz ne kadar dürüst olursak o kadar kazançlı çıkmaz mıyız her konuda? Bu soruyu yanıtlarken de kendinize dürüst olun. Eğer aksini düşünüyorsanız zaten kendinizle çelişiyorsunuz demektir. Çünkü her insan için dürüstlük önemlidir. Yalanlar içinde yaşarken aslında mutlu olduğumuzu sansak da değiliz. Peki, bunu bile bile neden hala kendimiz olmaktan bu kadar çekiniyoruz?

 

Türü komedi olan İran yapımı “Son Bekâr” filminin yeterlik seviyesini düşünürsek; evet daha iyi olabilirdi fakat izlediğinize pişman olmayacağınız bir film. İyi seyirler.

 

Elif Sena

Yeryüzündeki Son Bekâr

İran sinemasının eserlerinden olan Son Bekar filmi, 2010 tarihinde Muhammed Rıza Fazılî yönetiminde çekilen komedi, biraz da romantik bir film. Filmin oyuncu kadrosuna gelecek olursak, kadroda birçok tecrübeli oyuncu yer alıyor. Başrolde komedi filmlerinden alışık olduğumuz aynı zamanda senarist ve yönetmen de olan Mecit Salihi var. Diğer oyuncu koltuklarında ise; birçok komedi filminde rol alan Hamit Lolayi (İzzet Karaçule), Meryem Emir-Celali (İşret Hala), Ziba Burufe (Peri Rüyai) ve son olarak da değişik türlerde birçok filmde oynayan ve birçok ödüle de aday gösterilen Mihran Recebi (Avukat Batmani) yer alıyor.

Filmi tek cümle ile özetlemek gerekirse, “Hiç beklemediğiniz bir anda başınıza gelen bir olay hayatınızı değiştirebilir.” olacaktır sanırım. Çünkü 30 yaşına gelen ve 43 kez kız istemeye giden fakat hiçbirinde başarılı olamayan Veli’yi anlatacak en iyi cümle bu. Fakat bana göre film, komedi türündeki bir eser için yeterince güldürmedi. Diyaloglarda ve olaylarda komediden çok bir yerden sonra sık sık romantizme başvuruluyor diyebiliriz.

Veli’nin başından geçenler ise kendisine çarpan arabada telefonunu unutması sonucu başlıyor diyebiliriz. Telefonu almak için gittiği yerde kendisine çarpan Peri, evlenmesi için onu ikna etmeye çalışır. Önce para için kısa süreliğine bir oyun olarak evlenmeyi kabul eden Veli, ardından paradan vazgeçerek gerçekten evlenmek için bu sefer Peri’yi ikna etmek için uğraşır. İkisinin başından geçen olaylara ailelerinin, arkadaşlarının da katılması ile birlikte işler daha da karmaşık hale gelir.

Filmin bana göre en dikkat çeken ve can alıcı iki repliğinden biri Veli’nin bir yerde yazan “Bedbahtlığıma 15 gün kaldı.” yazısını değiştirerek “1 gün kaldı, belki de mutluluğuma.” yapması; ikincisi ise “Doğruyu söyle, çünkü yeni bir hayata yalan ile başlanmaz.” demesiydi. Bunları etraflıca düşününce aslında belki de hayatımızda yaşadığımız birçok olaya bu açılardan bakmalıyız. Bizim için kötü olduğunu düşündüğümüz bir olay aslında doğru açıdan bakılınca, çok daha doğru ya da aslında bizim için çok daha iyi olan bir olay haline gelebiliyor. Ayrıca yeni bir hayata (evlilik, eğitim vb.) başlarken temelini gerçekten doğrularla inşa etmek, ileride eğer söylenirse yalanın daha da büyümesini veya uğraşılacak sorunları engelleyebilir. Bu nedenle filmin verdiği mesajlar hem günlük hayatta hem de aile hayatında uygulanırsa hayatınıza daha iyi bir yön vereceğini söylemek mümkün.

Son olarak filmi aileniz ile ya da arkadaşınız ile izleyebileceğiniz filmler kategorisine rahatlıkla alabilirsiniz. Filmde aile ortamında rahatsız edecek herhangi bir sahne bulunmuyor. Hatta tam aksine birçok öğüt verici ve doğru bir şekilde lanse edilen mesajları var. Bu yüzden verdiği mesajlar açısından piyasadaki birçok filmin aksine aileyle izlenmesi gereken filmlerden desem daha doğru bir görüş belirtmiş olurum. Eğer hem aileniz ile izleyebilecek hem de komedi filmi arıyorsanız size filmi izlemenizi öneririm.

Ahmet Gerger

Son Bekâr

Her gün bir biri ardına gelen günlerin yoğunluğundan ve monotonluğundan şikâyet eder dururuz. İşte bu duruma 90 dakika da olsa kısa bir mola vermek isterseniz ben bu filme bir bakın ve mutlaka izleyin derim.  İsmi ilk etapta eğer bekârsanız ve hala evlenememekten muzdarip iseniz sizi mutlaka kendine doğru çekecektir. Son derece doğal, hayatın içinden, eğlenceli ve konusu aşk olup da bu kadar özgün ve farklı bir olay örgüsüne sahip bir filme rastladınız mı bilemem ama ilk kez rastlayacaklarının sayısının fazla olacağından eminim.

Peki ya sizce evliliğe doğru atılan ilk adım olan kız istemek ne kadar zor olabilir? Bunun cevabı biraz da kaç kere istemeye gittiğinize bağlıdır. Eğer 43 kere kız istemeye gittiyseniz ve hepsinden eli boş döndüyseniz durumunuz gerçektende vahim ve umut vaat etmiyor demektir. Kız istemeye gitmekten usanmış ve çıldırmasına ramak kalmış bir babanın, aslında nasıl da bu hayatta tek varlığı olan oğlunu kaybetme ve yalnızlık korkusuyla baş başa kaldığını gördüğünüz de gülmeye ara verip kısa süre duygusal anlar yaşayacaksınız.

Başrolde olan Veli karakterinin ise usta bir oyunculuk ve doğallıkla hayat bulması filmi izleyenleri biraz daha filmin içine çekiyor. 30 yaşına dayanmış bir adamın, tek isteği kendine uygun bir eş bulmaktır. Ancak bu o kadar da kolay değildir ve bu isteğe giden yollarda bazı hatalar yapar ve bunların farkına varması tamamen bir tesadüf eseri gerçekleşir. Bu tesadüfler silsilesi onu hayatının kadınına doğru götürecektir. Filme ince ince işlenen espriler ise adeta filme tat katacak ve size keyifli dakikalar yaşatacaktır. Komedi filmi sevenler için komedi kelimesinin altını gerçek manada dolduran, güldürürken de size bir şeyler katacak, yeni şeyler öğrenmenize vesile olacak ve en önemlisi argo kullanmadan da güldürebilecek bir film arıyorsanız artık aramanıza gerek kalmadı doğru yerdesiniz.

Finalde ise  “Son Bekâr” filmine adını veren karakterin bekârlığa veda edip etmediğini merak edebilirsiniz. Ancak bu izleyenler arasında ufak bir sır olarak kalacak. Sonunda muradına erdi mi yoksa tüm çabaları sonuçsuz mu kaldı? Bunun cevabını aldığınızda yüzünüzdeki gülümseme hiç solmasın… Şimdiden diyorum çene kaslarınızı güçlendirmeyi unutmayın. Zira bol kahkaha atacaksınız.

Özgee

Son Bekâr

Son Bekâr filminin konusu gerçekten çok ilginç. Tam 43 kere evlenme teklifi reddedilen Veli, evlenip güzel bir yuva kurmak istiyor. Ancak nedense bu konuda yüzü bir türlü gülmüyor. Yapılan espriler oldukça içten ve insanın yüzünü güldürüyor. Veli’nin hüsranla sonuçlanan denemelerinde bile izleyici güldürülebiliyor.

Şans eseri Veli, doğru eş nasıl bulunur konusunun işlendiği bir sınıfa denk geliyor ve burada öğrencilerin ders konusu haline geliyor. Veli neden bu kadar uzun süredir kendine bir eş bulamaz bunun sebepleri hakkında bir proje hazırlanması sınıf geçme notu olarak isteniyor. Filmin çekim kalitesi pek kaliteli değil. Ancak bu durum izlenmesine herhangi bir engel teşkil etmiyor. Veli’nin neden evlenemediği incelenirken hem babası hem de Veli’nin başına oldukça komik olaylar geliyor. Hatta baba karakteri o kadar samimi yapılmış ve espriler o kadar güzel yerlere yerleştirilmiş ki birçok anlamda komedi filmlerine taş çıkaracak kadar güzel bir şekilde işlenmiş. Olaylar gelişirken kullanılan müzikler de oldukça güzel kurgulanmış.

Filmde kullanılan espriler basit gelebilir ancak öyle akıllıca yerlerde kullanılmış ki hepsi bir araya geldiğinde tüm konuyu çok kaliteli bir hale getiriyor. Filmin şöyle bir güzellikte mevcut. Her yaştan kişinin rahatlıkla izleyebileceği tarzda yapılmış. Aileyle beraber oturulup rahatça izlenebilir.

Ben filmi izlerken oldukça keyif aldım. Karakterlerin hepsinin ayrı bir özelliği var ve hepsinin hayatlarında farklı olaylar gelişiyor. Birbirlerinden ayrı bu insanların bir araya getirilişleri o kadar doğal işlenmiş ki bir sonraki noktada filmin nasıl ilerleyeceği tahmin edilemiyor. Bu da filmi daha tatlı hale getiriyor.

Film ilerledikçe karakterler aslında sonunu tahmin edebileceğiniz bir oyunun içerisine giriyorlar. Bu tarz senaryolara Türk halkı olarak çok aşinayız aslında ama bu filmde yine bu konu oldukça güzel işlenmiş. Komedi olması ise ayrı bir zevk veriyor. Oyuncular sanki rol yapmıyorlar da gerçekten o karakterlere sahipler. Baba karakteri, anne karakteri, Veli’nin mimikleri, Peri hanımın kızgın tavrı hepsi oyuncular üzerine tam olarak oturmuş.

Keyiflenmek biraz gülümseyebilmek için tercih edilebilecek bir film olmuş.

Irene Monk