Çocuklar nasıl hem bu kadar vicdanlı olup hem dünyanın en acımasız varlıklarına dönüşebiliyor. Bunun sebebi hepimizin içinde var olduğu söylenen şeytan mı yoksa etrafımızdan ne görsek onu taklit etme eğilimimiz çocukluktan mı başlıyor? İkincisinin daha ağır bastığına inanmışımdır.
2015 yapımı “Ötekinin Babası” filminde bu ikilemin nelere sebep olabileceğini görüyoruz. Şahap 6 yaşında bir çocuktur fakat konuşamamaktadır. Konuşmak istemiyor desem belki daha doğru olacak. O konuşamadıkça etrafındaki insanlar onu aptal olmakla, engelli olmakla, salak olmakla, inatçı olmakla suçlayıp duruyor. İnsanlara zarar verme eğiliminde olan vahşi bir varlıkmışcasına da kendilerinden uzaklaştırıyor.
Buna kendi babası da dahil. Aslında konuşmayarak kendini anlatma çabası içinde Şahap. O nedir öyle demeyin bazen sessizlikle kendini anlatmak daha iyidir. Şahap anlaşılamadıkça hırçınlaşıyor, insanlar ona konuş dedikçe aksine konuşmuyor yanında olup onu anlayan tek insan annesi ama o da nasıl davranacağını bilmediği için çaresiz. Babasıyla onun yüzünden tartıştığını gördükçe Şahap kendi içine kapanmaya karar veriyor. Şahap’ın sessizliği aile bireylerinin yaptıkları kötülükleri onun üstüne atma fırsatı oluyor. Ailesi en son tıbbi yardım almaya karar veriyor fakat bu Şahap’ın evden kaçmasıyla sonuçlanıyor. Ona çok iyi davranan iki yaşlıyla Şahap belki babasında bulamadığı şefkati buluyor, bahçe sulamayı öğreniyor, kendine aptal demeyen her yaptığını destekleyen insanlarla olmanın güvenini yaşıyor. Bu hayatta ne olursanız olun anlaşılmak çok mühim diye düşünüyor insan. Anlaşılmanın getirdiği huzuru da cebinizde taşıyarak yaşamak Şahap için bulunmaz nimet oluyor.
Şahap’ı anlayan insanlar bir tanesi de anneannesi. Şahap’ın ne hissettiğini, ne düşündüğünü gerçek anlamda anlayan belki de yegane kişi. Onun sayesinde Şahap her şeyin başka türlü olabileceğini karar verip yeni hayatına adım atmaya başlıyor. Anneanneyi oynayan Süreyya Kasimi ve Şahap’ı oynayan ufaklık arasındaki ilişki insanı duygulandıracak cinsten.
Çocukların anlaşılması, huzur bulması, mutlu olması ve kalplerinde en ufak bir çizik bile olmaması dileğiyle.