Bir İran filmi ve ne ile karşılaşacağımı bilmeden izledim. Çünkü tanıtım yazısında sadece bir adam hastalık derecesinde bir kıza aşık olur ve sonra olaylar gelişir gibi bir şey diyordu. Ama izledikçe olayın sadece bundan ibaret olmadığı anlaşılıyor. Filmin başında anlatılacak olayla ilgili birinin röportaj yaptığı görülüyor. Olay ile ilgili olan kişilerle konuşup fotoğraflarını çekiyorlar. Sürekli gelen deklanşör sesi başta insanın sinirini bozuyor ama sonra azalıyor şükür. Ama bir yandan da doğru bir anlatım şekli, çünkü kim olsa her ayrıntıyı çekerdi ve izlerken sinirimi bozsa da yönetmenin bunu göstermesi mantıklı geldi bana.
Olay bir suç çetesini anlatıyordu ve onlarında başına bak bu geldi, o yüzden böyleler tarzında başladı. Artık klişeleşti bu hikâyeler derken bir anda kadına şiddete döndü hikâye. Çete üyelerinden birinin saplantılı aşkı ve bundan kurtulmak için uğraşan gazeteci bir kadın. Kadın dişli biri ve işinden başka bir şey düşünmeyen ve boyun eğmeyen gazetecilerden. Ağır suçlu insanların bir anlık dehşete kapılıp bunu yaptığını düşünmüyor, hasta olduklarını kabul ediyor. Onları idamdan kurtarmak için de gidip mağdurların ailelerine yalvarıyor resmen suçlamayı çeksinler diye. Ama bir gün aynı şeyi kendisi de yaşıyor ve affetmek bakalım onun için kolay olacak mı? Filmin sonunda kadının verdiği kararı veremezdim ben. İran’daki Kısas cezası bazen gerekli olabiliyor bence.
Film güzel ve izlenilebilir bir film.
evde yohuz