Tam 43 kez bıkmadan usanmadan babasıyla kız istemeye giden ve hepsinden “hayır” cevabı alan Veli’nin hayatı artık öyle bir hal almıştı ki karşısına çıkan her kızın; müstakbel eşi olma ihtimalini düşünür. Babası İzzet Bey artık bu durumdan sıkılır ve Veli’nin bu girişimini tasdiklemez hale gelir. Çünkü çaldıkları her kapı suratlarına çarpılmış ve hiç kimse evlenmeye yanaşmamıştır; bu durum İzzet Bey’i üzmüştür, bir yandan da Veli’yi annesiz büyüttüğü için ondan da ayrılmak istememiş, ikilem arasında kalmıştır…
Oyuncular üstlenmiş oldukları karakterleri gerçekten başarıyla canlandırmışlar; filmi izlerken Veli karakterini gerçekten çok başarılı buldum, gerek Veli’nin dürüstlüğü, şaşkın halleri gerekse şanssızlıkları bu filmi izlenilir kılıyor.
Ama bir gün Veli şeytanın bacağını kırar; umutsuz bir şekilde cadde ortasında yürürken bir araba ona çarpar. Arabadaki ise Veli ile neredeyse aynı durumda olan Peri Hanım’dır. Peri Hanım’ın babasından kalan mirası alabilmesi için 30 yaşına girmiş ve evlenmiş olması gerekir. Ve mirası almak için daha önceleri evlenmek niyetiyle görüştüğü birkaç talibi olsa da ailesi olur vermez. Fakat bu sefer durum farklı olacaktır. Peri Hanım ve Veli daha sonraları görüşecek anlaşmalı evlilik diye başlayan serüven sevgiye dönüşecektir. Ne Peri ne de Veli başlangıçta bu durumun farkında değildir…
Film tesadüfen karşılaşan ve aslında önce düşman olan iki kişinin evlilikle sonuçlanan hayatlarını konu alıyor; klişe bir film gibi gözükse de, bu filmi sıradanlıktan çekip çıkartan senarist ve yönetmenin başarısıdır elbette.
Sizce bir insan içinden nasıl geliyorsa öyle davrandığı için ahmak sayılabilir mi? Doğallık, peki bu nasıl bir şey? İşte bu sorunuzun cevabını alacaksınız. Evliliğin, esasında dürüstlük üzerine kurulması gerektiği gerçeğini gözler önüne seriyor bu film. Sahtecilikten uzak, ruhların çırılçıplak birbirine kavuşması gerekir ki o zaman da aşk olur. Günlük hayatımızda da böyle değil midir zaten? Biz ne kadar dürüst olursak o kadar kazançlı çıkmaz mıyız her konuda? Bu soruyu yanıtlarken de kendinize dürüst olun. Eğer aksini düşünüyorsanız zaten kendinizle çelişiyorsunuz demektir. Çünkü her insan için dürüstlük önemlidir. Yalanlar içinde yaşarken aslında mutlu olduğumuzu sansak da değiliz. Peki, bunu bile bile neden hala kendimiz olmaktan bu kadar çekiniyoruz?
Türü komedi olan İran yapımı “Son Bekâr” filminin yeterlik seviyesini düşünürsek; evet daha iyi olabilirdi fakat izlediğinize pişman olmayacağınız bir film. İyi seyirler.
Elif Sena