Melbourne, 2014 yılı İran yapımı bir filmdir. Filmin oyuncu kadrosunda, Peyman Muadi, Nigar Cevahiriyan, Şirin Yezdanbahş, Mani Hakiki ve İlham Kurda yer alıyor. IMDB puanı 6,8 olan filmin senaryosunu yazan ve aynı zamanda yönetmen koltuğunda oturan isim ise Nima Cavidi, Melbourne’un kendisinin ilk uzun metrajlı filmi olması da filmin dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi.
Nima Cavidi’nin yazıp yönettiği İran sinemasına ait bu filmde, öğrenimlerini devam ettirmek üzere Avustralya’nın Melbourne şehrine gidecek olan genç bir çiftin hayatı anlatılıyor. Öyle ki, eşyalar toplanmış, valizler hazırlanmış, eş, dost, akraba ile görüşülmüş. Gitmek için sadece uçak saatinin gelmesine ihtiyaç var. Fakat hayatın her alanında olduğu gibi, burada da bazen planlar dâhilinde olmayan, ani ve çarpıcı gelişmeler yaşanıyor ve bu genç çiftin, yeni bir ülkede yeni bir hayata başlama heyecanı yerini birden korku, endişe ve paniğe bırakıyor.
Dilerseniz şimdi, filmin künyesine bir göz atalım.
• Yönetmen: Nima Cavidi
• Oyuncular: Peyman Muadi, Nigar Cevahiriyan, Şirin Yezdanbahş, Mani Hakiki, İlham Kurda
• Tür: Dram
• Yapım Yılı: 2014
• Senaryo: Nima Cavidi
• Ülkesi: İran İslam Cumhuriyeti
• Süre: 87 Dakika
• Orijinal İsim: Melbourne
“Kader, insanın elinde mi şekil alır yoksa önceden yazılmış ve yaşanmayı mı beklemektedir?” Melbourne, bize bunun cevabını çok güzel ve etkileyici bir şekilde veren bir film. Genç bir çift, eğitim için dünyanın öbür ucuna gitmek için tüm hazırlıklarını yapmış, ev sahipleriyle konuşup anlaşmışlar. Eşyalar toplanıp, satılıyor. Çünkü planları Melbourne’de 3-4 sene kalma niyetindeler, gelince belki de yeni bir evde yeni eşyalarla yaşamlarını devam ettirecekler. Emir Ali ve Sara. Genç çift, valizlerini hazırlamış, tanıdıklarıyla son görüşmelerini yapıyor, helalleşiyorlar. Ancak, öyle gelişmeler oluyor ki, değil Melbourne hayallerinin suya düşmesi, yüreklerinde onulmaz bir yaranın açılması ve ömürleri boyunca duyacakları bir vicdan azabı edinmeleri kaçınılmaz oluyor.
Filmde İran’daki sosyal yaşantının nasıl işlediği, karı – koca arasındaki ilişkinin düzeyi, komşuluk ve akrabalık ilişkilerinin yanı sıra, arkadaşlık ilişkileri de iyi bir şekilde yansıtılıyor. Hayat, olduğu gibi devam ederken, ortaya çıkan bazı olumsuzlukları çözmeye çalışan Emir Ali ve Sara çiftinin kendileriyle sürekli çatışmaları da filmin can alıcı sahnelerini oluşturuyor.
Filmin başında kulaklarınıza misafir olan bir küçük sözün, sonlarına doğru karşılık bulması filmdeki bütünlüğün korunması açısından çok büyük önem arz ediyor. Özellikle yönetmen Nima Cavidi’nin ilk filmi olması bu tür konularda dikkatli olan sinemaseverleri de filmi daha dikkatli izlemeye sevk edecektir.
Melbourne filminin, bütünüyle bir ev içerisinde geçmesi daha önceden örnekleriyle karşılaştığımız bir tekniktir. Emir Ali ve Sara’nın aslında aynı şeyleri düşünürken tartışmaları ise çiftler arasındaki ilişkinin dış etkenlerin tesiriyle nasıl şekil alabildiği ve erkeğin stres, korku altında nasıl kapsayıcı, sorumluluk alıcı ve sakinleştirici tutumlar izlemeye çalıştığının da bir göstergesi.
Emir Ali ve Sara çiftinin başlarına gelen felaketten nasıl sıyrılmaya çalıştıkları ve bu süreç içerisinde kendileriyle, birbirleriyle ve diğer insanlarla nasıl çatışmalar yaşadıkları, sinir krizleri, sakinleşme çabaları ve tüm hayallerinin başlarına yıkılması endişesi ile bir çıkış yolu aradıkları Melbourne filmi, henüz bir “ilk film” olmasının da getirdiği tolerans ile fazlasıyla iyi… Bu türün izleyicisi için, güzel bir örnek teşkil etmekte ve dikkat çekmektedir.
Başlarına ne gelirse gelsin, kavga edip, tartışsalar dahi, birbirlerine olan sevgileri ve saygılarından ödün vermeyen bir çiftin, bir felaketle olan mücadelesini heyecanla izleyeceğinizi düşünüyoruz. Ayrıca, Emir Ali’nin yer yer karısı Sara’ya aşkla “Saracan” diye seslenişi de içinizi ısıtacak.
Keyifli seyirler…
Candide