The Salesman

Asghar Farhadi en sevdiğim İranlı yönetmendir. Her yeni filmi çıktığında bildiğin heyecanla beklerim. Satıcı (2016) filmi ile yine harikalar yaratmış ve daha önce çalıştığı oyuncularından vazgeçmemiş. Daha önce Altın Küre ve Oscar almışlığı olduğu için malum çıta bayağı yüksek acaba ne yapacak diye beklerken bu filmi ile de Oscar’ı aldı ve üstüne Trump’ın göçmen yasasını protesto etmek için törene katılmadı.Gel de bu adamı sevme şimdi. Bu filmi izleyeli birkaç gün oluyor ama hazır Oscar’ı da almış yazma işini fazla geciktirmeyeyim dedim.

Daha önceki filmlerinde olduğu gibi yine kadın erkek ilişkileri üzerine bir film ve tabii ki yine saklanan sırlar var filmde. Ayrıca filmdeki karakterler tiyatrocu ve Arthur Miller’ın Satıcının Ölümü adlı oyununu sergiliyorlar. Oyun ile bağdaşan sahnelerde var filmde dikkatli izlenirse anlaşılıyor. Kadının uğradığı saldırı sonucu ne olduğunu tam olarak anlatmaması yaşadığı travmadan onu anlayabiliyoruz. Ama kocasının da sunduğu hiçbir seçeneği kabul etmemesi adama da hak vermemizi sağlıyor. İşte Asghar Farhadi bunu çok iyi başarıyor. Her ikisinin de bakış açılarını izleyiciye gösteriyor ve sen karar ver diyor. Kadını anlayabiliyorsun tamam yaşadığı hiç kolay bir şey değil. Ama adamın yaşadığı belirsizlik ve intikam duygusunu da anlayıp hak verebiliyorsun. Üstelik adamın ne kadar anlayışlı biri olduğunu bize daha en baştan taksi sahnesinde gösteriyor yönetmen. Filmin sonunda çözülen düğüm ile rahatlasak da yine izleyiciyi ikilimde bırakıyor ve yine bazı yerleri söylemeyip kendine saklıyor. O da zaten daha önce Asghar Farhadi’nin kendine has yöntemidir, izleyenler bilir. İzlemeyeniniz varsa sakın bu filmi kaçırmasın; hatta yönetmenin hiçbir filmini es geçmeden izlesin.

Satıcı Filminin Konusu;

Rana ve İmad evlerinin yanında yapılan kazı çalışması sonucu kendi evleri ciddi zarar görünce arkadaşlarında kalmaya giderler. Tiyatrodan arkadaşları Babek kendi evlerini onlara kiralar. Ama evin bir odasında daha önceki kiracının eşyaları vardır. Ne kadar söyleseler de kiracı gelip eşyaları almayınca odayı boşaltıp eşyaları terasa koyarlar. Babek sürekli onları eşyalar konusunda oyalar ve kiracı hakkında bir şey söylemez. Bir gün Rana kocası geldi sanarak çalan diyafonu açar ve evin kapısını aralayıp banyoya girer. Ama gelen başka bir adamdır ve Rana’ya saldırır. Uğradığı saldırı sonucu komşular tarafından bulunur ve hastaneye götürülür. Kocası ne kadar ısrar etse de polise gidip yaşadığı olayı anlatmak istemez. Saldıran adam kaçarken arabasının anahtarlarını ve cep telefonu almadan gitmiştir. İmad arabayı kendi garajlarını çeker ve nasılsa almaya gelecek deyip beklemeye başlar. Bu arada daha önce yaşadıkları evde oturan kiracının bir fahişe olduğunu öğrenir ve arkadaşı Babek’in ondan sakladığı şeyler olduğunu anlar.

evdeyohuz

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir