Çocuk sahibi olamayan evli bir çiftin hikayesi olarak başlayan Ahududu filmi, bir kadının başkalarının çocuğunu kendi evladı gibi sahiplenmesiyle sonlanıyor. Gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız bu film, gerçek insan ve çocuk sevgisinin ne denli büyük olabileceğini gözler önüne seriyor.
Çocuk sahibi olmak isteyen fakat uzun uğraşlar sonucu başarılı olamayan Hamit ve Hüma, son çare olarak tüp bebek yöntemiyle şanslarını denemeye karar verirler. Birkaç taşıyıcı anne adayıyla görüştükten sonra yolları Rızvan ile kesişir. Rızvan, kendi halinde ve hasta kocasına bakan bir kadındır. Paraya ihtiyacı olduğu ve sevap işleme düşüncesiyle Hamit ve Hüma’nın taşıyıcı annelik teklifini kabul eder. Olaylar bundan sonra gelişmeye başlar…
İlk aylarda her şey yolundadır. Hüma’nın isteği üzerine, taşıyıcı annelik konusu anne babaları dahil en yakınlarına bile söylenmeyecektir. Hüma, çocuğu kendisi doğurmuş gibi davranmak istemektedir. Bu nedenle herkesten gizli geçen 3-4 ayın sonunda, Hamit ve Hüma çifti, düzenli olarak Rızvan’ı ziyaretlere devam etmektedir. Bu ziyaretlerden birine giderken talihsiz bir kaza geçirirler ve Hüma hayatını kaybederken, Hamit hafızasını yitirir. Hüma’nın hayatını kaybetmesiyle her şey değişecektir.
Kazanın ardından aileden bir türlü haber alamayan Rızvan endişelenir. Tüp bebek tedavisini uygulayan doktorun yanına gider fakat o da şehir dışındadır. En sonunda ailenin adresine ulaşır ve oraya gitmeye karar verir. Ancak bu sırada hasta eşi Kemal hayatını kaybeder ve eşinin erkek kardeşi akıl hastanesinden çıkarak bir süreliğine Rızvan’ın yanına yerleşir. Tüm bu gelişmeler, Rızvan’ın hayatının hangi yöne gideceğini şekillendirmektedir.
Rızvan, kayınbiraderinin onu takip ettiğinden habersiz, hafızasını kaybetmiş olan Hamit’in evine gider ve onunla çocuk meselesini konuşur. Aradan bir süre geçtikten sonra Hamit’in hafızası yerine gelir ve Hüma’yı, tüp bebekle sahip olacakları çocuklarını hatırlamaya başlar. Ancak bu sefer başka bir sorun vardır; Hamit, çocuğu istemiyordur. Ancak Rızvan, hamilelik 4 ayı geçtiği için bir cana kıymayı kabul etmez ve ne olursa olsun çocuğu doğurmaya karar verir. Çocuğu doğurduktan sonra babasına verecek veya o istemediği durumda kendisi bakacaktır. Bu sırada beklenmedik bir şey olur ve rahmetli kocasının erkek kardeşi, Hamit’i bıçaklayarak öldürür. Haberi karakolda alan Rızvan yıkılır. Her şey daha kötüye gidemez derken bebeğin de karnında öldüğü düşüncesiyle doktor ile buluşan Rızvan, bebeğin yaşadığını öğrenir. Rızvan ile minik bebeğin kaderi bir çizilmiştir ve bundan sonraki hayatları beraber geçecektir.
Son sahneye kadar izleyicide merak uyandıran Ahududu filmi, hayatın bizim için çizdiği yolları asla bilemeyeceğimizi anlatıyor. Bebek sahibi olmak isteyen bir çiftin mutlu hikayesi olarak başlayan film, gelişme bölümünde birçok dramatik olayla biçimleniyor ve sonunda yine buruk bir mutlulukla sonlanıyor. Ailecek, biraz duygulanarak biraz merak ederek izleyeceğiniz harika bir film.