Anne İçin Bir Beşik

Anne İçin Bir Beşik adlı İran filminin tanıtımını sizin için buraya bırakıyorum.

“Nergis, Moskova Üniversitesi’nde Rus Edebiyatını bitirdikten sonra ülkesine döner. Şimdi ise Moskova Üniversitesi’nde yeni Müslüman olan gençlere İslam’ı anlatmak için tekrar Rusya’ya gitmesi gerekir…”

Tanıtımı okuyunca Rusya aşkımdan kaynaklı filme büyük bir sempati duydum ve başlamak için ertesi günü beklemedim, gecenin üçünde başladım. İyi ki de ertelememişim diyorum şu an, çünkü Anne İçin Bir Beşik filmi kesinlikle ertelenmemeli. İzlemek için bu kadar geciktiğime pişman oldum işin açığı.

Film, konu olarak çok mühim bir konuydu fakat işlenişi, senaryosu ve oyuncuları çok naif bir şekilde yansıtmıştı filmi. Filmi izlerken de, film bitince de içinizi kaplayan huzur tartışmasız büyük bir rahatlık veriyor. Ayrıca daha önce İran filmi izlememişseniz eğer, başlamak için oldukça ideal bir film. Üstelik 74 dakika gibi bir süreye bir sürü duygu sığdırıp, bütün duyguları hissetmek her yiğidin harcı değil diye düşünüyorum. Kesinlikle favori filmlerim arasına girdi.

Film belli bir kitleye hitap etse de herhangi bir cinsel içerik olmadığı için bilgiye susamış çocuklarımızı eğitirken kesinlikle anne ve baba rızası konusunda bu filmi izletmeliyiz diye düşünüyorum. Çünkü bizim Nergis’ten farkımız yok, biz de aynı durumlara düşebilecek birer kuldan başka bir şey değiliz. Temennimiz, Yaradan’ın kimsenin eline ayağına düşürmeden, hayırlı, acısız bir ölüm nasip etmesi.

Filmin teknik detaylarına gelecek olursak başrol Nergis Kaşifi (İlham Hamidi) kesinlikle muazzam bir oyuncuydu. Filmin ilk sahnelerinde gözlerinde gerçek bir mutluluğun ışığı parlıyordu, sonlarında ise o acıyı, elemi bize öyle net bir şekilde yansıtmıştı ki duygular konusunda kesinlikle karmaşa yaşamadım. Bu usta oyunculuğunu hem ailesinden gelen yeteneğe, hem de bu tür işlere 7 yaşında başlamış olmasına bağlıyorum.

Filmin başlarında oldukça başarılı ve edepli bir kız olarak gördüğümüz Nergis, gerçek hayatta başımıza gelse çok zarar kararlar vereceğimiz bir durumla karşı karşıya kaldı. Geleceği ve geleceği arasında kaldı fakat biri yaşamsal gelecek, diğeri ahiret geleceğiydi. Nergis’in bu zorlu süreçte nefsini yenmesi ve çevresel faktörlerin onu olumsuzluklara itmesini izlemek beni çok üzdü. İçimde bir taraf Nergis’in Rusya’ya gidip tebliğe uymasını istese de diğer taraf yaptığının doğru olduğunu söylüyor.

Filmin adıyla konusunu ilk başta anlamlandıramamıştım, acaba yanlış çeviriden kaynaklı mı diye şüpheye düşmüştüm fakat filmi sonuna kadar izlediğiniz de ismin tam da filme göre olduğuna karar vereceğinize eminim.

Bu filmi izleyerek nefsimin daha çok bilincine vardım, hiç değilse sadece kendimiz için izlememiz gereken bir filmdi.

Elif Yaman

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir