Melekler Hep Birlikte İner

Senaryosunu yazan ve yönetmenliğini yapan Hamit Muhammedi’nin, Melekler Hep Birlikte İner filminin tanıtımı şu şekildedir: “Ahmet eşiyle birlikte sakin bir hayat süren genç bir molladır. Ancak eşinin hamileliğinden haberdar olunca hayatında yeni bir devir başlar. Ekonomik baskılar yüzünden farklı işlerde çalışması teklif edilir ve bu gerçek Ahmet’in hayatında değişikliklere sebep olur.”

Açıkçası tanıtımı okuduktan sonra bundan ne kadar kurgu çıkabilir ki diye düşünmedim dersem yalan olur. Konu bütünlüğü aslında basit gibi görünse de filmdeki detaylar, filmi basitlikten uzaklaştırmış. Filme özgünlük katan diğer bir şeyse, Ahmet karakterinin bilindik erkeklerden çok uzak olması. İmamlarla ve hocalarla dalga geçen Türk sinemasının aksine, Ahmet imtihanları ile boğuştu. Bu türde film izlememiş birinin başlangıç fitilini ateşleyecebileceği çok naif bir tasavvufi filmdi.

Popüler kültürün bize yansıttığı lüks hayatı yansıtmadığı için filmin çok tanınmaması beni üzdü. Film aslında o kadar gerçekçi ki çoğu yerde kendinizden bir şeyler görmeniz mümkün. Aile hayatı oldukça detaylı anlatılmış, kafanızda soru işareti bırakmamışlar. Tanıtımda ne okuyorsanız filmde de o vardı. Tanıtım, ne eksikti, ne de fazlaydı.

İran sinemasından ilk kez film izleyen biri olarak adapte olabilir miyim acaba diye düşündüm. Filmlerimi altyazılı izlerim genelde, bunu da aynen öyle izledim ve izlerken tereddüt duyduğum konunun aslında hiç de tereddüt edilmesi gereken bir konu olmadığını gördüm. Bazı kelimeler dilimizde aktif olarak kullandığımız kelimeler ile aynıydı, bu da bana kendimi evimde hissettirdi derler ya aynen öyle bir his verdi ve hızlıca adapte olmamı sağladı.

Ahmet karakteri için diğer erkeklerden farklı olduğunu söyledim. Bunu detaylandıracak olursak Ahmet bir molladır. Ahmet’in sakinliği ve kibar tavrını ben molla olmasıyla bağdaştırdım. Ayrıca günümüzde sürekli gündeme gelen kadın haklarına bu filmde çok özen gösterilmişti. Ahmet karısına ve çocuklarına öyle saygılı bir baba ki sesini yükseltiği için kızından özür bile diledi. Ayrıca, Ahmet mollalık yapsa da geçimini bunun üzerinden değil, anlının akıyla elektrik tesisatı döşeyerek sağlayan nadir insanlardan biri. Günümüzde insanlar en ufak bir şeyi paraya çevirmeye çalışırken Ahmet çıkarları gözetmeden Allah rızası için birçok insana yardım etmekten asla gocunmuyor.

Leyla karakterimize gelecek olursak, aslında film Ahmet’in üzerinden gitse de sonuçta Leyla, Ahmet’in karısıdır ve yer yer onu da gördük. Leyla fikir ve davranış olarak kocasına karşı çok ılımlıydı, ayrıca şirret kadınlardan değildi. Kolayca ısınabileceğiniz bir karakter olduğunu düşünüyorum. Leyla’yı tek onaylamadığım kısım, bir yerde kocasının arkasında durmadı. İzlediğinizde siz de anlayacaksınız ki Leyla’nın oradaki tavrı yanlıştı.

Film yaklaşık 80 dakika ve şunu söylemek istiyorum ki bu 80 dakikanın hiçbir kısmında sizi rahatsız edecek bir içerik yoktu. Oldukça akıcı bir olay örgüsüne sahip olduğu için sıkılacağınızı da düşünmüyorum.

Son olarak filmin adına başta anlam veremesem de izlediğiniz de aslında konuyla uyumunu sizler de anlayacaksınız. Konusu ve adı tam olarak tencere kapak hesabıydı.

Keyif olarak izlemeniz dileğiyle!

Elif Yaman

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir