Yaşanılan duygular önemsemenin ötesine geçerse anılarda bizimle birlikte zaman yolculuğumuza eşlik ederler. Yılların izlerini yanımızda götürmenin ağırlığını üzerimizde hissetmiyorsak, bu aşkın gücündendir.
Kimilerine üzüntü veren hatıralar kimilerineyse yaşamda var olma amacı veriyor. İlk zamanlarda anılar ve umutlarla birleşen yolculuğumuzda, belli bir zaman sonra umutlarımızı bir kenara bırakıp ileriye doğru yürüyoruz. Yıllar bizlere bir şeyleri geride bırakmamız gerektiğini anlatmaya çalışsa da, umutlarımızın tekrar yeşerme olasılığına kaptırıyoruz kendimizi.
Senin Dünyanda Saat Kaç, 2014 yapımı bir film. Konusunu, kabaca bir aşk hikayesi oluşturuyor. Güli 20 yıl sonra Fransa’dan memleketi Reşt’e döner. Eski sevgilisi olan Ferhat onu karşılar ama Güli onu hiç hatırlamamaktadır.
Fransızca ve farsça dillerinin harmanlanmış, eski bir aşk acısının intikam duygusuyla kirletilmediği bir hikaye.
20 yıl kadar doğduğu şehirden uzakta yaşayan Güli, sebebini bilmeden döndüğü şehrinde geç kalmışlığın acılarını ve merakını gidermeye çalışmaktadır.
Yıllarca fotoğrafları çevreleyip onlara hayat veren Ferhat, Güli’nin unuttuklarını hatırlatmaya çalışır. Kendisinin bile hatırlamakta güçlük çektiği anılarını, tüm detaylarıyla Güli’ye hatırlatma çabası, onu korkutmaya yetecektir.
Filmdeki oyuncuların, sinemanın babası sayılan merhum yönetmen Ali Hatemi’nin eşi, kızı ve damadı olması, üstelik başroldeki çiftin gerçek hayatta evli olmalarını, film sonrasında öğrenince, taşlarda tamamen yerlerine oturdu.
Geç kalmışlığın, hatıraların ve geçmişe yolculuğun, felsefe ve romantizm ile yoğurulduğu filmde, olaylar hem bizi şaşırtacak hem de içimize dokunacak cinsten. Kulağımda çalan o şarkı eşliğinde, portakal kokusunu hala alabiliyorum… Yılların biriktirdiği tozsa hala gözümde… Bu filmle birlikte geç kalmış sevgilere ortak olacaksınız.
etkinliksever