Senaryosunu ve yönetmenliğini Ali Veziriyan’ın üstlendiği “Allah Yakındır” filmi, dünyevi aşktan ilahî aşka geçişin en güzel örneklerinden.
Çevresi tarafından akıl sağlığı yerinde olmadığı düşünülen ve “deli” olarak bilinen Rıza’nın, köye öğretmen olarak gelen Leyla’ya olan aşkı ve akabinde manevi aşkı bulma yolculuğunda yaşadıkları anlatılıyor.
Rıza, aslında fazla saf ve iyi niyetli bir gençtir. Abisi Yunus öldükten sonra annesiyle birlikte yaşayan Rıza, motosikletle insan taşımacılığı yapmaktadır. Köyün okul yolu bozuk olduğu için oraya araba gidememektedir. Böylece, köy okuluna öğretmen olarak gelen Leyla’yı da okula Rıza götürüp getirmeye başlar. Aralarında dile gelmeyen bir yakınlaşma başlar fakat işler Rıza’nın istediği gibi gitmez. Leyla’sı, uğruna yemeyi içmeyi kestiği aşkı, başka bir adamla evlenir.
Bu evliliğe engel olamayan Rıza, iyice derbeder olur. Adeta hayat amacını ve yaşama sevincini kaybeder. Rıza’nın içindeki aşk yavaş yavaş Allah aşkına dönüşecektir…
Aradan geçen yıllar her şeyi değiştirmiştir. Bir tek şey dışında; Rıza Leyla’yı aramaya devam etmektedir. Fakat aradığı başka bir Leyla’dır artık… Bu sırada oğlunun durumuna üzülen annesi, iyileşmesi için oğlunu türbeye getirir. Burada iki ruh da huzura kavuşacak ve Rıza, bambaşka bir insan olarak o türbeden çıkacaktır.
Motosiklet taşımacılığını bırakan ve türbede Seyyid Yahya ile birlikte her geçen gün Allah aşkına yaklaşan Rıza, artık her istediğinde yanında olabilecek, her daim onu dinleyecek ve en önemlisi onu terk etmeyecek olan maşuku arama yolculuğundadır. Bir gün, gördüğü bir rüya üzerine türbeye gelen öğretmen Leyla ile Rıza karşılaşırlar. Leyla, ona yaşadığı mecburiyetleri ve başından geçen hikâyeyi anlatır. Hayatın getirdiği tüm o zorluklardan sonra, Rıza hangi aşkın yolundan gidecektir?
Filmin, Leyla ile Mecnun’un bir uyarlaması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Rıza artık Mecnun’dur. Tıpkı Leyla’sına kavuşamayan Mecnun gibi, tüm maddi varlıklarla ilişkisini kesmiş ve Allah aşkına ulaşmıştır. Kavuşamadığı aşkına da böylece kavuşmuştur aslında.
İnce mesajların da yer aldığı filmde, olayların yavaş seyri, izleyiciyi hikâyenin içine alıyor. Leyla ile Mecnun efsanesine de ufak dokunuşlar yapılan filmin sonu ise, yoruma açık bırakılmış. Aşkı hiçbir yerde değil, yalnızca içimizde aramamız gerektiğini anlatan bu film, mutlaka izlenmeli.
Zeynep Ece