Gülçehre

GÜLÇEHRE (2011) گلچهره

Bir ‘burkanın’ içinden hayat nasıl görünür?

Film; bakmak ile görmek arasındaki farkı yansıtarak başlar. Bu farkı, filmin ortalarına hatta sonuna doğru anladığınızda başlangıçla bağlantıyı kurmuş olacaksınız. Yönetmen bir soru/n bırakarak zihninize, filmin akışına bırakıyor sizi.

Tarihi olmayan hiçbir şeyin varlık dünyasında yer almadığını biliriz ya, bu film de işte tarihî bir geçmişin, toplumsal bir düzenin getirdiği yaşanmışlığı, patolojik sorunları, savaşı, dramı tüm aleniliği ile sunuyor size.

01

Taliban’ın savaş estirdiği Afganistan’da Eşref Han (karakteri), çocukluğunun geçtiği “Gülçehre Sineması”nı yeniden inşa etmek isteyince; sanat için mücadele azmi karşısında, sanatla dini kullanarak savaşanların zihniyetiyle karşılaşırsınız. “Aç olan insanların sükûnete bir nebze daha ihtiyaç duyduklarını” düşünen, savaş ve avarelikten usanıp birer birer ölen gençlerin haline dayanamayıp kalbi ağlayan, sinemaya aşkla bağlanmış ve bu uğurda ölmeyi bile göze alacak olan bir adamdır Eşref Han.

02

Düşünün! Kendi ülkenizde/şehrinizde devamlı olarak bombardıman altındasınız. Ölümün sesi kulaklarınızda çınlıyor ama yaşamak zorundasınız. Yaşamak zorundasınız ölenler için! Aşkla bağlandığınız davanız/derdiniz için adım atmaktan geri durabilir misiniz? Ya da bu zulüm ve dayatma sizi durdurabilir mi?

Kültürü devletten ziyade asıl kendilerinin koruduğunu iddia edenler: kendi kültürel üretim ve gelişimlerini yok ederek nasıl sağlayabilirler?

Sinema kültürüyle yeni bir çağ başlatmak için hayat mücadelesi ortaya koyan Eşref Han, sınır bölgesinden geçerken askerin “savaşın içindeki bu Afganlılara dikkat edin” dediğinde, “Allah’a tevekkül ettim” diyerek yardımlarını esirgemeyen İranlı Guderz Bey, hep acı imtihanlar karşısında sağlam durmaya çalışan yüreği naif Doktor Ruhsare Hanım, bir milletin tarihini yok etmenin o milletin öz benliğini yok etmek demek olduğunu idrak eden ve milletinin tarihi köklerine sahip çıkmak isteyen Salar Bey, ne için uğraştılar peki?

03

Ne için derseniz deyin. Filmi izlediğinizde vicdanınızın şahlandığını, kalbinizin ağladığını hissedeceksiniz ve kalakalacaksınız yaşanan gerçekler karşısında.

Efruze

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir