Bugünlerde eğer vaktinizi film izlemekle geçirmek istiyosanız, tercihiniz şu film olsun.
Çünkü, sorumluluk hissetmenin, sevincin ve hüznün, güvenin en saf halini sadece çocuklarda görebiliyoruz.
Merak ediyorum, hepimiz bu masum çocukluk devresini geçirdiğimiz halde kimimiz nasıl oluyor da bütün güzellikleri hafızasından silip teröristleşebiliyor?
Filmin Konusu (alıntıdır)
“Sekiz yaşındaki Ahmet ödevini yapmaya oturduğunda yanlışlıkla sınıf arkadaşı Muhammed Rıza’nın da okul defterini aldığını fark eder. Muhammed’in ödevini art arda iki gün defteri yerine kağıda yapması yüzünden zaten öğretmeni tarafından azarlandığını ve bunun tekrarında okuldan atılmakla tehdit edildiğini bildiği için defteri geri vermesi gerektiğini düşünür. Ama arkadaşının nerede oturduğunu bilmemektedir. Buna rağmen öğleden sonrasını onun komşu köydeki evini aramakla geçirir.”
Hiç akla gelmeyecek muhteşem bir konu.. ve yine çok sessiz sakin ama büyük duyguları anlatan muhteşem bir İran filmi. Çocukların samimi tavırlarının yanı sıra filmde benim en çok ilgimi çeken ve gerçekten herkesin bir oturup düşünmesi gereken bir noktası da, çocuklarımızı ne kadar ciddiye alıyoruz? Ne kadar dinleyip onları ne kadar konuşturuyoruz?
Onları güzel yetiştirelim arkadaşlar, yoksa Allah muhafaza sadece kişisel olarak başımıza bela değil devletimize milletimize de vebal olurlar.
Filmi çok çok beğendiğimi belirtip, mutlaka izlemenizi tavsiye ediyor, Mecid Mecidi filmlerine nazaran sonu çok şükür açık bitmiyor diye de ekleyip bitiriyorum.